Harun Yahya

Hz. Mehdi (a.s.) Fitnelerin Zorluğunu, Allah'ın Ona Bahşettiği Üstün Özellikler ile Yenecektir


Peygamberimiz (s.a.v) ahir zamanda ortaya çıkacak olan deccalin, çeşitli batıl yöntemler kullanarak insanların nefislerine ve hevalarına hitap edeceğini, bunun için her türlü imkanı ve fitne yöntemini kullanıp insanları kendisine bağlamaya ve etki altına almaya çalışacağını bildirmiştir. Deccalin bu fitne yöntemleri sonucunda şiddetli bir ahlaki dejenerasyon, Darwinizm,  materyalizm ve komünizm gibi sapkın fikri akımlar, şiddet olayları, düşmanlık ve insanlar arasında sevgisizlik yaygın hale gelecektir. Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhur ettiği bu dönem söz konusu fitneler nedeniyle, çok çetin olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) deccalin bu fitnesine karşı ilmen ve fikren bir mücadele yürütecektir. Bu mücadele sonucunda din ahlakına uygun olmayan akım ve sistemleri susturacak, ilmi çalışmalarıyla İslam ahlakını hakim edecektir. Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.)’ın deccale karşı mücadelesinde Yüce Allah’ın, bu değerli zata, hikmet, anlayış gücü, üstün ilimler ve meziyetler bahşedeceği bildirilmiştir.


Peygamberimiz (s.a.v.) hadislerinde Allah’ın Hz. Mehdi (a.s.)’a bahşettiği ilimleri nasıl açıklamıştır?

Sayın Adnan Oktar'ın bu konudaki düşünceleri nelerdir?


İbn Hacer Hz. Mehdi (a.s.)’ın deccale karşı yürüttüğü ilmi mücadelesinde Yüce Allah’ın onu çok faziletli kılacağını bildirmiştir. Hz. Mehdi (a.s.)’a bu üstün özelliklerin bahşedilmesinin sebebi olarak, zamanındaki ağır fitneleri göstermiş ve  küfrün, dalaletin, Darwinistlerin, materyalistlerin, ateistlerin ve Marksistlerin yapacağı her türlü tahribatı kısacası deccaliyeti Hz. Mehdi (a.s.)’ın kökünden söküp atacağını müjdelemiştir:

ZAMANINDAKİ FİTNELERİN ZORLUĞU SEBEBİYLE ONUN MEZİYETLERİ ÇOKTUR”  (İbn Hacer, eI-Kavlu’l-Muhtasar fi’l-Mehdi’l-Muntazar, s. 71)

Hz. Mehdi (a.s.)’ın basireti, feraseti ve anlayışı çok güçlü olacaktır

Feraset bir insanın sahip olduğu çabuk anlama ve kavrama yeteneğidir. Basiret ise kişinin, bir konunun özünü kavrama gücü, gerçeği tüm detaylarıyla görebilme kabiliyeti ve ileri görüşlülüğüdür. Hz. Mehdi (a.s)’ın Allah’ın kendisine bahşettiği bir lütuf olarak feraseti, basireti ve anlayışı çok güçlü olacaktır. Bu sebeple karşılaştığı bir olayı, bir tavrı ya da bir sözü en doğru şekilde analiz edebilme yeteneğine sahip olacak, edindiği tecrübelerden en akılcı sonuçları çıkaracak ve bu bilgileri deccal ile mücadelesinde en isabetli şekilde kullanmayı bilecektir. İçerisinde bulunduğu ortamı, şartları ve imkanları akılcı bir bakış açısıyla değerlendirirken birçok konuyu Allah’ın ilhamı ile hissedeceğinden deccal ile olan fikri mücadelesinde gerekli olabilecek her türlü tedbiri alacak, her konuşması isabetli, her tavrı itidalli ve her düşüncesi keskin bir aklın ve kavrayışın ürünü olacaktır:

İmam Sadık (a.s) buyurmuştur ki: “HZ. MEHDİ (A.S), HER KAVMİN İŞLERİNİN İÇ YÜZÜNDEN (sakladıkları şeyden) HABER VERİR VE DOSTUNU DÜŞMANINDAN FERASETLE AYIRIR.” (Sırat’ul-Mustakim,c. 2, s. 254)

Hz. Mehdi (a.s.), Kuran’ı ve hadisleri çok iyi anlayıp açıklayacaktır

Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhur ettiği günümüzde, bazı kişiler Kuran’ı ve Peygamberimiz (sav)’in sünnet-i şeriflerini rehber edinmek yerine, belli bir geleneğin getirdiği kalıpları esas almıştır. Dünyanın birçok ülkesinde yaygın olan bu geleneksel din anlayışı, asılsız efsanelerden, sayısız batıl inanç ve törenlere kadar uzanan çok fazla ayrıntıya sahiptir. Bu geleneğin takipçilerinden din adına uydurulmuş pek çok hikaye, kıssa, menkıbe dinlemek mümkündür. Ancak bu kişiler Kuran ayetleri ve onların hikmetlerine yönelik tek kelime konuşmazlar. Bugün dindar olarak kendini tanıtan pek çok insanın Kuran ayetleri konusunda oldukça bilgisiz olması, durumun çarpıklığını daha da ortaya koymaktadır. Ancak Yüce Allah Hz. Mehdi (a.s)’a Kuran ayetlerini ve hadisleri çok iyi anlayıp açıklayacak bir anlayış vermiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hadis-i şeriflerinden anlaşılacağı üzere, Hz. Mehdi (a.s) Kuran’daki gerçek dinin yaşanmasını engelleyen tüm çarpıklıklara son verecek, dinin aslında olmayan, sonradan ilave edilmiş birçok hurafe, inanış ve ibadet şekillerini İslam’dan temizleyecektir:

İkmal-i Din: Muhammed İbn-i Sinan’dan, Emir İbn-i Şamir’den, Cebir’den, Ebu Cafir (as)’den rivayet edilmiştir:

YÜCE ALLAH’IN KİTABI HAKKINDAKİ BİLGİSİ VE O’NUN ELÇİSİNİN (SAV) SÜNNETİ MEHDİMİZ’İN KALBİNDE BİR BİTKİNİN EN GÜZEL ŞEKİLDE BÜYÜYÜP YETİŞMESİ GİBİ GELİŞİR.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 72)

Ayetlerin manasını bilmesi

Hz. Mehdi (a.s) aynı Hz. Muhammed (s.a.v) gibi Kuran’ı esas alacaktır. Arap olmamasına ve Arapça bilmemesine rağmen Kuran’ı çok iyi kavrayacak, o güne kadar bilinmeyen birçok konuyu izahedecektir.

Nitekim Bediüzzaman Hazretleri Hz. Mehdi (a.s)’ı tanımlarken onun en büyük müceddid ve en büyük müçtehid olduğunu söylemiştir. Mehdi (as)’ın en büyük müceddid oluşu, onun daha önce kimsenin yapmadığı kadar büyük bir tecdid (yenileme) hareketi yapacağını gösterir. “En büyük müçtehid” olduğuna göre de, başka müçtehidlerin önceden yaptıkları içtihadlara göre değil, kendi içtihadına göre davranacaktır:

Cenab-ı Hak… Ahir zamanın en büyük fesadı zamanında, elbette en büyük bir müçtehid, en büyük müceddid, hem hakim, hem mehdi, hem mürşid, hem kutb-u azam olan bir zat’ı nuraniyi gönderecek ve o zat da ehl-i beyt-i nebeviden olacaktır. (Mektubat, s. 411)

Üstad Bediüzzaman’ın belirttiği gibi Hz. Mehdi (a.s) ayetlerin manasını bilme konusunda şimdiye kadar hiçbir İslam aliminin sahip olmadığı bir yorumlama ve sonuç çıkarma yeteneğine sahip olacaktır. Dahası Hz. Mehdi (as) bunların hiçbirinde yanılgıya düşmeyecektir. Bu Peygamberimiz (sav)’in haber verdiği önemli bir gerçektir:

MEHDİ BENİM İZİMİ TAKİP EDECEK, HATAYA DÜŞMEYECEKTİR. (Kıyamet Alametleri, s. 190)

Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi

Hz. Mehdi (a.s)  bir kişinin durumunu, halini ve hareketlerini; yani genel karakterini, ruh halini, derinliğini, psikolojik yapısını, Yüce Allah’ın ilhamıyla çok iyi analiz edecektir. Karşılaştığı her insanın karakterini çok iyi ve çok ayrıntılı bir biçimde analiz edebildiği için, dostlarını ve düşmanlarını rahatlıkla tespit edebilecek, Allah’ın Kuran’da tanıttığı insan karakterlerinden yola çıkarak, lehinde ya da aleyhinde gelişen bir olayı henüz başlangıcında iken fark edebilecektir. Bu özel ilim Hz. Mehdi (as)’ın olaylar karşısında tedbir alabilmesini ve deccalin fitnelerini önleyebilmesine vesile olacaktır.

İmam Bakır (a.s.) şöyle buyurmuştur:  

KAİMİMİZ (HZ. MEHDİ (A.S.)) KIYAM EDİNCE ELİNİ KULLARIN BAŞININ ÜSTÜNE KOYAR, BÖYLECE AKILLARINI BİR ARAYA TOPLAR, GELİŞİMLERİNİ KEMALE ERDİRİR. ALLAH GÖRÜŞLERİNİ VE DUYUŞLARINI GÜÇLENDİRİR. ÖYLE Kİ KENDİLERİYLE KAİM (HZ. MEHDİ) ARASINDA HİÇ BİR ÖRTÜ/ENGEL KALMAZ…” (Yevm’ul-Halas, s. 269)

Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması

Hz. Mehdi (a.s), Allah tarafından, imtihan olarak öfkeleneceği bir durumla karşılaştığında, bu değerli zat yine de son derece merhametli olacak ve hiçbir zaman adaletten ayrılmayacaktır. Öfkelendiğinde makul düşünüp hep doğru kararlar vermesinin nedeni Kuran’ın emir ve yasaklarını korumadaki titizliği ve  Allah’tan şiddetle korkmasıdır. Bu nedenle kendi aleyhine bile görünse mutlaka adaletle karar verecektir.

İman edenlerin Efendisi (a.s) der ki: “... İmam (Hz. Mehdi (a.s.)) neyin doğru neyin yanlış olduğunu daha iyi bilir. Kötü hükümleri üzerinizden alıp atacaktır. (Hz. Mehdi (a.s.)) Tehlikelerinizin önünü kesecek ve adaletsiz yöneticilerinizi bertaraf edecek ve dünyayı dürüst olmayanlardan temizleyecektir. HAKKANİYET İLE HAREKET EDECEKTİR VE SİZİN ARANIZDA İNSAFLI BİR ADALET TERAZİSİ KURACAKTIR... Beklerseniz, ödüllendirileceksiniz ve sizin haksızlığa uğratılmanızın intikamını alacak olanın ve HAKLARINIZIN KURTARICISI OLANIN, O OLDUĞUNU KESİNLİKLE ANLAYACAKSINIZ. Gerçekten Allah adına yemin ederim ki, doğrusu Allah dindar olan ve iyilikte bulunan kişilerle birliktedir.” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, cilt 51], Ansariyan Yayıncılık, derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 182)





Büyük İslam alimi Muhyiddin Arabi’nin bildirdiği, Hz. Mehdi (a.s.)’ın 9 özelliği:

1. Basiret sahibi olması


2. İlahi Kitabı anlaması


3. İlahi Kelam’ın manasını bilmesi


4. Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi


5. Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması


6. Varlıkların sınıflarını bilmesi


7. İşlerin girift taraflarını bilmesi


8. İnsanların ihtiyacını iyi anlaması


9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulunması (vakıf olması). Çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edilecek meseleleri halledebilir.





Varlıkların sınıflarını bilmesi

Peygamberimiz (sav)’den aktarılan hadislerde ve rivayetlerde, Hz. Mehdi (a.s)’ın zuhurundan sonraki dönemde, insanlar maddi manevi her açıdan çok üstün bir seviyeye ulaşacaklardır. Bu ortamın ve yaşam şeklinin güzelliği Hz. Mehdi (a.s)’ın insanlara şefkat ve sevgiyle karşılık vermesi, onların halinden anlayarak davranması ve  her insana onun hoşlanacağı şekilde yaklaşmasından da kaynaklanacaktır. Çocuklara tam anlayacakları ve hoşnut olacakları gibi, erkeklere, yaşlılara ve kadınlara da onların hoşlanacağı şekilde davranmasından dolayı insanlar görülmemiş bir huzur ve mutluluk içerisinde yaşayacaklardır. Öyle ki, psikolojik yönden kendilerini ölü hisseden; manen“ben zaten ölüyüm”diyen ya da halk arasında, “bu kişi zaten çoktan ölmüş” gibi nitelendirilen insanlar bile yeniden yaşama arzusuyla dolacaklardır.

HZ. MEHDİ (A.S.) İMDADA GELEN VE FERYADRESDİR (FERYAD EDENİN YARDIMINA KOŞAN, YARDIM EDENDİR). ALLAH, O’NU DÜNYADAKİ İNSANLARIN İMDADINA YETİŞMESİ İÇİN GÖNDERECEKTİR... (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 264, 275, 277, 285, 287, 288, 311, 318, c. 2, s. 11)





Peygamberimiz (sav) hadislerinde, Hz. Mehdi (a.s)’ın konuşmalarının son derece özlü ve hikmetli olacağı bilgisini  vermiştir. Hz. Mehdi (a.s)’ın konuşmaları çok anlaşılır ve etkili olacak, Hz. Mehdi (a.s) doğrudan hedefe yönelik çok net ve vurucu bir üsluba sahip olacaktır. Sözlerindeki bu hikmet, Hz. Mehdi (a.s)’ın konuşma ve hitabet kabiliyetinin son derece kuvvetli olduğunu ve bu üstün yönüyle de diğer insanlar arasında kolaylıkla fark edileceğini ortaya koymaktadır. Hz. Mehdi (a.s)’daki bu üstün yönler deccalin fitnelerinin uzaklaştırılmasında güçlü bir kalkan olacaktır. Bir hadiste şöyle bildirilmiştir:

FİTNELERİ ÖNLEMENİN KENDİSİNE ZOR GELMEYECEĞİ VE ÖLDÜRMENİN DE ONU VAZGEÇİREMEYECEĞİ EHLİ BEYTİME MENSUP BİRİSİ (MEHDİ) SAHİP OLMADAN GÜNLER GECELER BİTMEYECEKTİR. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.12)





İşlerin girift taraflarını bilmesi

Yüce Allah’ın Hz. Mehdi (a.s.)’a bahşettiği özelliklerden biri de verdiği hükümlerin kuşku götürmeyecek derecede doğru olmasıdır. Hükümlerinin doğru olmasının sebebi  ise Allah’ın kalbine daima doğruyu vahyetmesidir. Hz. Mehdi (a.s.) Peygamberimiz (s.a.v)’in sünnetine tam uygun hareket edecek ve  Hz. Mehdi (a.s.)’a Mikail, Cebrail ve diğer melekler yardımcı olacaktır. Bu gerçek hadislerde şöyle bildirilir:

(HZ. MEHDİ (A.S.)) PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN ADIMLARINI İZLEYECEK. KENDİSİNE GÖRÜNMEDEN ONA YARDIMCI OLAN BİR MELEK OLACAK. Bitkini canlandıracak ve zayıfa yardımcı olacak. (Şeyh Muhiddin Arabi,Fütuhatül Makiyye, Bölüm 366)

CEBRAİL İLE MİKAİL ONU KENDİ ARALARINA ALACAKLAR. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 274)





HZ. MEHDİ (A.S)’IN DECCALLE MÜCADELESİ
OLDUKÇA ZORLU OLACAKTIR


Ahir zamanda deccalin büyüsü altında olan toplumları uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen Hz. Mehdi (a.s.) deccalin fitneleri sebebiyle yalanlanacak, çeşitli itham ve iftiralara maruz kalacaktır. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Ehl-i Beyt’ten gelecek olan Hz. Mehdi (as.)’ın çok fazla eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı haber verilmiştir.

Ebu Said El-Hudri’nin (r.a.) rivayetinde, Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir adam (Mehdi) yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, deccalin merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar. Ve kendisine: “Nereye gitmeyi kastediyorsun?” diye sorarlar. O da: “Şu çıkan kimseyi (yani deccale) karşı gitmeyi kastediyorum”, der. Deccalin taraftarı ona: “Sen bizim Rabbimize inanmıyor musun”? der. O zat da: “Bizim Rabbimizde hiçbir gizlilik yoktur” der. Ötekiler de:  “Bunu öldürün”, derler. Bu söz üzerine taraftarların bir kısmı diğerlerine:“Sizin Rabbiniz, kendi izni olmadan herhangi bir kimseyi öldürmekten sizleri men etmiş değil midir? Müteakiben o zatı deccalin yanına götürürler”. (Mehdilik ve İmamiye, s. 37)





Hz. Mehdi (a.s.) Allah’ın ilhamı ile hareket ettiği için olayların perde arkasını çok net olarak değerlendirecek, girift taraflarını ortaya çıkaracak, bu nedenle insanları maddi ve manevi tehlikelerden koruyacak, Hz. Muhammed (sav)’in getirdiği şeriat üzere hükmedecektir:

KEZA (N.B. HAMMAD) KAAB’DAN TAHRİC ETTİ, O DEDİ Kİ: O KİMSENİN BİLMEDİĞİ GİZLİ BİR DURUMA KILAVUZLANDIĞI İÇİN KENDİSİNE “MEHDİ” DENİLMİŞTİR....”(Ahir zaman Mehdi’sinin Alametleri, Ali Bin Hüsameddin el Muttaki, sf.77)

İnsanların ihtiyacını iyi anlaması

Hz. Mehdi (a.s)’ın en belirgin özelliklerinden biri Hz. Hüseyin (r.a)’a soruldu: “İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?” Şöyle cevap verdi:”... İnsanlar ona muhtaç olurlar. O, İSE İNSANLARA İHTİYACINI BİLDİRMEZ. (Mer’iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi “Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar”) hadisinde belirtildiği gibi kendi ihtiyaçlarını bildirmeyecek fakat insanların her türlü ihtiyacını çok detaylı olarak düşünüp, yerine getirecektir.





Bütün zahiri ilimler, istenildiğinde herkes tarafından okuyarak, araştırılarak öğrenilebilir. Bunun dışında çalışılarak elde edilemeyen, ancak Allah’ın bir lütfu olarak istediği kuluna verdiği hikmet, anlayış, ledün gibi “vehbi” ilimler vardır. Hadislerde Allah’ın Hz. Mehdi (a.s)’ı bu ilimlerle donattığı ve bu mübarek insanın vehbi ilimler vesilesiyle özel bir güce sahip olduğu bildirilmiştir.

Nechül Belağa’dan: İnananların Efendisi (sav) dedi ki: “Onlar yanlış yolları izleyerek ve yol gösterici gelenekleri terk ederek sağa ve sola gittiler... Ey insanlar, bu her vaadin gerçekleşeceği ve bilmediğiniz kişinin (MEHDİ (A.S.) GELİŞİNİN YAKLAŞTIĞI ZAMANDIR. Dikkat edin, o zaman aramızdan çıkmış olan (HZ. MEHDİ (A.S.)), BU EN ZOR ZAMANLARDA AYDINLIK BİR IŞIKLA ONLARI AŞACAK... (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 186)





Allah Hz. Mehdi (a.s)’ı insanların huzur ve mutlululuk içinde yaşamalarına vesile olması için lider olarak seçmiştir. Hz. Mehdi (a.s)’ın liderlik vasfı  tüm dünyayı kendi ailesi olarak kabul etmesi, tüm insanların acısını ve ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçları gibi görerek bu ihtiyaçları çözüme ulaştırmak yönünde çaba göstermesi ile belirginlik kazanacaktır. Nitekim  dünyanın çok uzak bir köşesinde bir çocuk zarar görse, Hz. Mehdi (a.s) kendi  evladı zarar görmüş gibi ilgilenecek, ırk, din, millet ayrımı yapmadan sevgi, merhamet ve adalet konusunda herkese eşit davranacak, dünyanın her yerinde insanlar aynı kalitede yemeği yiyecek, aynı konforlu evlerde yaşayacak, modern giysiler giyecek, kalkınmış ülkeler, üçüncü dünya ülkeleri gibi kavramlar ortadan kalkacak, sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetler dünyanın her yerinde aynı kalitede olacaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) hadislerinde Hz. Mehdi (a.s)’ın insanlara olan bu coşkun ilgisini ve üstün şefkatini şöyle müjdelemiştir:

Zamanın inkitaa uğradığı (sistemlerin değiştiği) bir dönemde, Mehdi denen bir adam gelecek ve İHSANI BOL VE GÜZEL OLACAK. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 14)

O, fitnelerin zuhur ettiği bir zaman aralığında gelecek ve İHSANI KARŞILIKSIZ OLACAKTIR. (El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.24)

Kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulunması (vakıf olması)

Allah, insanlara hidayet vesilesi olması için görevlendirdiği tüm peygamber ve elçilerini ilimce ve vücutça kuvvetlendirmiştir. Allah’ın, ahir zamanın hidayet önderi olarak seçtiği Hz. Mehdi (a.s) yaşadığı dönemde bu özelliğiyle çok dikkat çekecektir. Hz. Mehdi (a.s) Allah’ın lütfetmesiyle, çok üstün ilimlere sahip olacaktır. Ancak hadis ve rivayetlerdeki bilgilerden bu ilmin, klasik kültürel bilgilerden ziyade, hikmet, derinlik, akıl, feraset ve basiret olacağı anlaşılmaktadır.

Sahip olduğu bu üstün hikmet, feraset, basiret, olayları yorumlayabilme ve sonuç çıkarabilme yeteneği sebebiyle, insanlar Hz. Mehdi (a.s)’a yönelttikleri her soruda, çözüm aradıkları her konuda, benzersiz bir akılla karşılaşacaklardır. Daha önce hiç düşünemedikleri yolları, hiç göremedikleri çözümleri, hiç akledemedikleri bakış açılarını Hz. Mehdi (a.s) vesilesiyle öğrenecek ve uygulayacaklardır.

Şeyh Müfid şöyle diyor:

KAİM-İ AL-İ MUHAMMED (S.A.V.) (HZ. MEHDİ (A.S.)) KIYAM ETTİĞİNDE AYNI HZ. DAVUD GİBİ YANİ BATIN HASEBİYLE (GEREĞİNE UYGUN) HÜKMEDECEK, ŞAHİDE GEREK DUYMADAN HÜKMEDECEK. ALLAH HÜKMÜ ONA İLHAM EDECEK VE O DA İLAHİ İLHAMA GÖRE HÜKMEDECEK. (İrşad, Şeyh Müfid, sf. 365, 366)

Hz. İmam Cafer Sadık (a.s.) şöyle buyurmuştur: İMAM (HZ. MEHDİ (A.S.)) BİR ŞEYİ BİLMEYİ İRADE ETTİĞİ ZAMAN ALLAH TEALA O ŞEY HAKKINDA ONU HABERDAR EDER.(Usul-u Kafi c.1, sf. 258)

Abdullah sordu: Öyleyse gaybeti ardındaki hikmet nedir? İmam cevap verdi: “... Hikmetinin nedeni, Hızır (as)’ın gemiye hasar vermesi, çocuğun öldürülmesi ve duvarın inşa edilmesi sırasında yaptığı işlerin ardındaki hikmetler gibi, ortaya çıkmasının ardından anlaşılacaktır. 

Hazreti Musa (as) Hazretlerine onunla yolları ayrılana dek aşikar olmamıştır. Ey Fazl’ın oğlu! Bu Allah’ın bir işidir ve gaybetin sırrı ve hikmeti, Allah’ın sırlarından ve hikmetlerinden biridir. ALLAH’IN EN ÜSTÜN AKIL SAHİBİ OLDUĞUNA İMANIMIZ OLDUĞU GİBİ, O’NUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) TÜM İŞLERİNİN DE HİKMETLİ OLDUĞUNDAN KESİNLİKLE EMİN OLMALIYIZ. DETAYINDA GİZLENEN HİKMETİN FARKINDA OLMASAK BİLE BÖYLE YAPMALIYIZ.” [Molla Bakır Meclisi, Cila-ul-Uyun, 3/157]

Müminlerin Emiri (sav) Hazretleri, İmam Mehdi (as)’ın faziletleriyle ilgili şöyle söyler, “En fazla korunak sağlayan ve EN YÜKSEK İLME SAHİP OLAN ve en çok ‘Sıla-i Rahim’ (akrabalarına iyilikte bulunan) yapan odur.”  [Gaybet-i Numani]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdular: 

İLİM YİRMİ YEDİ KISMA AYRILMIŞTIR. İnsanoğlu şimdiye kadar bunun sadece İKİ KISMINI elde edebilmiştir. Kaim’imiz (HZ. MEHDİ) KIYAM EDİNCE DİĞER YİRMİ BEŞ KISMI DA ORTAYA ÇIKACAK ve insanlar arasında yayılacaktır.” (Bihar, c. 52, s. 336)

Sayın Adnan Oktar Hz. Mehdi (as)’ın sahip olduğu üstün özellikleri şöyle açıklamıştır:

...Kıyamet Alametleri, Muhammed Bin Resul El Hüseyni El Berzenci Hazretleri’nin eseri; açtım, 190. sayfa çıktı. Hz. Mehdi (a.s)’ın sekizinci vasfı olarak Peygamberimiz (s.a.v)’in hadisini açıklıyor. “İnsanların ihtiyacını iyi anlamak.” Bu, Hz. Mehdi (a.s)’ın bir vasfı. “Çünkü onların her türlü işlerini görmek için Allah onu diğer insanların üzerine takdim etmiştir.” “Üstün kılmıştır” diyor. “Liderlerin davranış ve faaliyetleri kendi nefislerinden ziyade halkın menfaati için olmalı. Halkın yararına aykırı olan şeylerle uğraşıp, onların işlerini görmeyen bir lider azledilmelidir. Çünkü onunla diğer insanlar arasında artık bir fark kalmamıştır.” Hz. Mehdi (a.s)’ın bir vasfı, ‘insanların ihtiyacını iyi anlamak.’ Hz. Mehdi (a.s)’ın yedinci özelliği; “işlerin girift taraflarını iyi bilmesi.” Bu da Hz. Mehdi (a.s)’ın bir özelliği. “Çünkü bunlardan haberi olan bir lider vereceği hükümlerde yanılmaz. Hz. Mehdi (a.s) kıyas ilmini onu hükmetmek için değil, belki ondan kaçınmak için bilir.” “Kıyasın amacı odur onda diyor, “kıyastan kaçınır” diyor. “Çünkü verdiği hüküm doğru bir ilham neticesi olacak. Yani Hz. Muhammed (s.a.v)’in getirdiği şeriat üzerine hükmedecek. Bu sebepledir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v) onu vasfederken,” ferman buyuruyor, diyor ki; “Benim izimi takip edecek, hataya düşmeyecek” diyor. Bir tek Hz. Mehdi (a.s) için bu müjde verilmiştir. “Bundan anlıyoruz ki o şeriat sahibi değil de, şeriata uyandır ve aynı zamanda günahtan da masumdur.” Hz. Mehdi (a.s)’ın bir özelliği. “Bundaki masumluğundan murat, hükümdeki masumiyettir. Çünkü gerçek manada ismet ancak Peygamber için söz konusu olabilir. Oysa o Peygamber değil, velidir. Veliler günah işlemekten mahfuzdurlar, masum değildirler” diyor.

Dokuzuncu özelliği Hz. Mehdi (a.s)’ın; diyorlar ki “niye A9 Kanalı var?” Bir dokuz da burada çıktı ortaya, Hz. Mehdi (a.s)’ın dokuz tane vasfı varmış, değil mi? Dokuz vasfı. A9 da Hz. Mehdi (a.s) öncüsü bir kanal olduğuna göre, bir yönüyle de ona işaret ediyor işte. “Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulması.” “Gelecekte ne olacağını Allah’ın dilemesiyle bilir” diyor. “Hadislerden, Kuran’ın işaretlerinden bilir” diyor. Kuran’daki anlatımlardan ve hadislerden ve Bediüzzaman’ın ilham sonucu anlattıklarından, inşaAllah; Allah-u alem diyerek. Allah’ın dilemesiyle olduğunda gerçekleşmiş oluyor ama orada ümitvar olmuş oluyor, Bediüzzaman’ın açıklamalarından. Hadislerden de inanmak zaten farzdır. “Çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edecek meseleleri halledebilir. Yukarıda arz ettiğimiz gibi Hz. Mehdi (a.s) kıyasla hüküm etmeyecektir. Çünkü kıyas birçok meselenin meydana gelmesini intaç eder ki,” yani karmaşa ve çokfazla hüküm meydana getirir ki, “bu kulları zor duruma sokar.”

Hz. Mehdi (a.s) dini kolaylaştıran bir insan olduğu için karmaşadan kaçınacak, karmaşık izahlar yok Hz. Mehdi (a.s)’da. “Bu kulları zor duruma sokar, oysa İslam’da esas olan tahfiftir.” Hafifletme; din hükümlerini ağırlaştırmak değil, hafifleştirmek. “Bu sebepledir ki Resulullah (s.a.v) şöyle buyururlardı: “Size terk ettiğim hususlarda beni baş başa bırakın.” “Hüküm çıkarttırmayın, yeni yeni hükümler istemeyin, detaylara girmeyin” diyor Peygamberimiz (s.a.v).

“Ancak Hakk’ın ona emrettiği meseleleri tebliğle yetinirlerdi.” Peygamber Efendimiz (s.a.v) ne yapıyormuş, Hakk’ın ona emrettiği meseleleri tebliğ ile yetiniyor. “Madem ki Hz. Mehdi (a.s) Resulullah (s.a.v)’in izinde olacak ve hataya düşmeyecek. Öyleyse tıpkı Allah’ın Resul’ü gibi varlıklara karşı son derece merhametli olması gerekir.”Son derece merhametli olacak. (13 Nisan 2011 tarihli A9 TV ve Kaçkar TV Sohbeti)

Sayın Adnan Oktar, Hz. Mehdi (as)’ın meziyetlerini yaratanın Yüce Allah olduğunu anlatıyor

ALTUĞ BERKER: İbn-i Hacer, Hz. Mehdi (a.s.)’ın meziyetlerinin çok olacağını söylemiş Hocam. Şöyle; “zamanındaki fitnelerin zorluğu sebebiyle onun meziyetleri çoktur” diyor, inşaAllah.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Yani yetenekli oluyor ama o yeteneği yaratan Allah.

ALTUĞ BERKER: İnşaAllah. Siz de şöyle demiştiniz Hocam; “Müslümanlar, deccallere karşı ilmen mücadele edecekler. Kendi aralarında sevgi dolu olacaklar. Deccallere karşı da bilimsel mücadele verilir. Akılla, ilimle, sevgiyle; gerçekleri ortaya koyarak, delillendirerek. ‘Hüccet’ de Hz. Mehdi (a.s.)’ın bir ismidir zaten.

Öyle bir delil getiriyor ki Hz. Mehdi (a.s.), adamlar felç oluyor. Darwinizme, materyalizme karşı öyle deliller getirecek ki, insanlar felç olacaklar. Yani söyleyecekleri hiçbir cevap kalmayacak. Küfrün, dalaletin, Darwinistlerin, materyalistlerin, ateistlerin, Marksistlerin yapacağı hiçbir şey kalmayacak. Allah ona o gücü vermiş. Onun için ona, Hüccet deniyor; çok güçlü delil vermesi açısından” dediniz Hocam. (A9 TV canlı sohbeti - 2. bölüm (8 Mayıs 2011; 12:00))

Masaüstü Görünümü