Harun Yahya

''Mağdur Darwin'' propagandası bir oyundur

Son dönemlerde Türkiye ve dünyada Darwinizm yanlısı haber yapan basında yeni bir propaganda gündemdeydi. Darwin ile ilgili haberlerin sansürlendiği ve bu bahane edilerek de “bilimin baskı altına alındığı” iddiaları ısrarla gündemde tutuldu. Darwinist diktatörlük “Darwin’i kağıt kıyma makinesine gönderdiler” başlıkları altında bütün dünyaya Darwinizm’i “mağdur” olarak göstermeye çalıştı.

Oysa BU DARWİNİST DİKTATÖRLÜĞÜN ÇİRKİN BİR OYUNUYDU.

Darwinizm, yaklaşık iki asırdır, bu köhne teoriyi ortaya atan masonlar ve ateist siyonistlerin koruması altındadır. Bu sapkın ideoloji, dünya devletlerinin %95’i tarafından resmi olarak korunmaktadır. Resmi olarak okullarda okutulmaktadır. KANUNLARLA KORUNAN DARWİNİZM’E KARŞI FİKRİ FAALİYET YÜRÜTMEK RESMİ YOLLARLA ENGELLENMİŞTİR. En tehlikeli ideolojiler bile, -faşizm, komünizm- eleştirilebilir. Ama Darwinizm’i eleştirmek imkansızdır. Devlet kurumlarında iş bulabilmek, okulda sınıf geçebilmek ancak Darwinizm’i savunuyor gözükmekle mümkündür. Aksi takdirde, Darwinist diktatörlük hemen görev başındadır. Aleyhte konuşan kişi susturulur, ona baskı uygulanır, işten atılır, elindeki tüm imkanları alınır. Defalarca tekerrür etmiş olan bu gerçek, DARWİNİSTLER TARAFINDAN UTANMAZCA VE AÇIKÇA UYGULANIR.







   Yaratılış gerçeğini savundukları için alelacele
işlerinden atılan kidemli profesörlerden bazıları




Dünyanın en büyük ve kıdemli üniversiteleri Darwinist’tir. Dünyanın en tanınmış yayın organları ve bilim dergileri Darwinist’tir. Hıristiyan Avrupa ülkelerinin kanunları Darwinizm’i sıkı sıkıya koruma altına almıştır. Darwinist mason locaları, tüm kurum, enstitü, okul ve üniversitelere girmiş, buralarda Darwinizm dinini bir kanun haline getirmiştir. DÜNYA ÇAPINDA DAYATMASI EN FAZLA YAPILAN VE MUTLAK KARARLILIKLA KORUNAN TEK İDEOLOJİ DARWİNİZM’DİR.

Darwinist diktatörlük öyle bir hegemonya kurmuştur ki, yalnızca resmi kurumlar ve okullar değil, dini kurumlar bile bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmıştır. Kiliselerin Darwin’den özür dilemeye mecbur edilmesi, Vatikan’ın baskı altına alınıp Darwinist konferanslara önayak haline getirilmesi işte bu baskının bir sonucudur.

Darwinist diktatörlüğün bu hakimiyeti altında Yaratılış gerçeğinin okutulmasına, bilimsel yayınlarda yer almasına, hatta bahsinin geçmesine bile müsaade yoktur. Yaratılış Atlası binlerce fosil, yani binlerce bilimsel delil ile doludur. Ancak bilimsellik adına ortaya çıkan Darwinist bilim dergilerinde bunlardan tek bir tanesine bile yer verilmemektedir. Çünkü bu bilimsel delil Yaratılış gerçeğini ispat ettiğinden, masonların hakimiyeti altındaki Darwinist diktatörlük tarafından yasaklanmıştır. Okullarda evrim ile birlikte Yaratılışın da okutulmasının şiddetle önüne geçilmiştir. Darwinist diktatörlük, öğrencilerin Yaratılış gerçeğini öğrenmesinden korkmakta, bunu var gücüyle engellemeye çalışmaktadır.

 





Darwinizm devletler tarafından resmi olarak korunurken, “mağdur Darwin” imajı ile Darwinistlerin mağdur edildiği Darwinizmin mağdur olduğu izlenimi verilmeye çalışılması BÜYÜK BİR SAHTEKARLIK, BÜYÜK BİR OYUNDUR. Darwinist diktatörlük, bu defa bu oyun ile Darwinizm’e taraftar toplama amacındadır. Bütün dünyada sorgulanması, reddedilmesi, eleştirilmesi yasak olan, tüm devlet kurumlarını egemenliği altına almış olan, bilim dergilerinde bir komedi unsuru olarak sürekli gündem yapılan bu sahte ideolojinin MAĞDUR OLMASI DİYE BİR ŞEY YOKTUR. Oynanan bu oyun, “200. yıldönümünde Darwin sansürlendi, o zaman onun hakkında daha fazla haber yapmak gerekir” aldatmacasına zemin hazırlamak içindir. Bu yapılarak, “Yapılan baskıyı görüyorsunuz, Darwin’e yer vermek zorundayız” aldatmacasının arkasına gizlenerek, daha fazla Darwinist propaganda yapmak amaçlanmaktadır. Bu, Darwinizm’in defalarca gündeme getirilebilmesi için düzenlenmiş sahte, ucuz ve insanlarımıza yönelik çirkin bir oyundur.

Fakat önemli olun şudur: Darwinizm’i istedikleri kadar anlatsınlar sonuç değişmeyecektir. Bilimsel gerçekleri görmeden önce insanları Darwinizm yalanlarıyla aldatmak kolaydı. Ama artık şu anda insanlar Yaratılış Atlası’ndan haberdardırlar. Onun içindeki birkaç fosilden bile haberlerinin olması yeterlidir. CANLILAR DEĞİŞMEMİŞLERDİR. Canlıların milyonlarca yıldır hiçbir şekilde değişmemiş olduklarını, TAM 100 MİLYON FOSİL İSPATLAMAKTADIR. Bunun karşısında Darwinizmi ispatlayabilecek TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR. Ara fosil olmadan, Darwinizm yok olmuştur, artık böyle bir teoriyi savunmak imkansızdır. Darwinistlerin Yaratılışı okullara sokmama paniğinin, devlet kurumlarında Yaratılışı savunanları alelacele susturmalarının altında yatan sebep de budur. Amaçları, Yaratılışı ispatlayan ve evrimi reddeden delillerin ortaya çıkmasını engelleyebilmektir. Ama Yaratılış Atlası ile korktukları başlarına gelmiştir.

Artık İNSANLAR BİLİMSEL DELİLLERİ BİLİYORLAR. İnsanlar artık Güneşi gördüler. Perdeleri kapatıp “dışarısı karanlık” demek artık onları ikna etmez. Ve şu anda herkes, “ben evrimi savunuyorum” diyenler bile, bu bilimsel deliller karşısında durumun farkında: DARWİNİZM ÖLDÜ!

Masaüstü Görünümü