Harun Yahya

Tüm dünyanın tanıdığı değerli İslam alimi, canımız Sultanımız Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri, 7 Mayıs 2014 günü ahirete intikal etti


92 yaşında vefat eden Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri tüm dünyada milyonlarca kişinin çok sevgili hocası, yol göstericisi, öğretmeni ve rehberiydi. Yüksek kimya mühendisliği eğitimi almıştı ve Arapça, Türkçe ve İngilizce dillerini biliyordu. Çok genç yaşlarından itibaren İslam’ın barış dolu mesajını tüm dünyaya yayma görevini üstlendi. Dünyanın her yeriyle bağlantıya geçti ve bu çalışmaları sırasında çok sayıda izleyeni ve seveni oldu. Onun talebeleri arasında dünyanın farklı ülkelerinden ünlü Krallar, Prensler ve Prensesler, Başbakanlar, Devlet Başkanları yer alıyordu. Dinler arası işbirliğine büyük önem verdi ve farklı dinlerin temsilcileriyle dostane ilişkiler kurdu, çok sayıda Hıristiyan ve Musevi din adamıyla görüştü. Hatta 2011 yılında Papa XVI. Benedict, Kıbrıs’ta kendisine özel bir ziyarette bulundu. Tüm hayatını adadığı Allah’ın güzel mesajını yayma görevini son anlarına kadar sürdürdü ve akciğer, kalp yetmezliği rahatsızlıkları sonrasında nihayetinde Rabbimiz olan Allah’a kavuştu.

ŞEREF VE NEŞE DOLU BİR ÖMÜR

23 Nisan 1922’de Kıbrıs Larnaka’da doğan ve bu nedenle kendisine Kıbrıslı Şeyh Nazım anlamına gelen Şeyh Nazım el Kıbrısi denilen Sultanımızın tam adı, Muhammed Nazım Adil El Kıbrısi El Hakkani’dir.Babası İslam ahlakı ile ahlaklanmış müstesna kişilerdendir.

Her zaman güler yüzlü ve sabırlı olduğu bilinen Şeyh Nazım Hazretleri’nin çocukluğu, Kıbrıs’ta dönemin İslam alimlerinden olan dedesinin yanında geçmiş ve İslamiyet ile ilgili ilk temel eğitimini de onun yanında almıştır. Aldığı bu ilk eğitim onun hayatı boyunca müşfik, insanları seven, onları Allah’ın yoluna güler yüz ve hoş sohbetle davet eden bir insan olmasına vesile olmuştur.

1940’ta İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsünde Kimya Mühendisliği eğitimi almaya başlayan Şeyh Nazım Hazretleri, 1944’te Tripoli’ye (Lübnan’ın ikinci büyük şehri-Trablus) gitmiş, orada dönemin İslam alimlerinden olan Tripoli Müftüsü Şeyh Münir-el Malik ile tanışmıştır. Aynı zamanda yine dönemin ünlü İslam alimlerinden olan Abdullah el-Dağıstani ile tanışıp sohbetlerine katılmıştır. Şeyh Nazım Hazretleri’nin gerek dedesinden, gerek Abdullah el-Dağıstani’den aldığı eğitim, onun İslam ahlakı konusunda derin bilgi sahibi olmasına vesile olmuştur. 

1974 yılında Avrupa ziyaretlerine başlayan Şeyh Nazım Hazretleri, o yıllarda da hangi kültür ya da inanıştan olursa olsun her dine mensup insanla görüşerek sohbet etmiş ve din ahlakını tanıtmaya çalışmıştır.

Dünyanın her yerinden yüzbinlerce seveni, onun sohbetlerinden istifade etmek isteyen binlerce insan vardır. Bu kadar çok sevilmesinin sebebi; samimi, sıcak ve candan bir üslupla din ahlakını anlatması, çok büyük bir hoşgörüye sahip olması ve herkese her zaman güler yüzle yaklaşmasıdır.

Adnan Oktar: Şeyh Nazım Hocamız bana kavuğunu gönderdi. MaşaAllah. Dün elime geçti. MaşaAllah. Şeyh Nazım Hocamız, çok mübarek, çok tatlı, çok muhteşem bir insan. İnşaAllah büyük bir saygıyla muhafaza ettim.

Bu dünyada bir Kutb-ul Aktab ve bir Kutb-ul İrşad vardır. Hazreti Mehdi (as), Kutb-ul İrşad’dır. Benim kanaatime göre insanlar benim bilgime güveniyorlarsa Şeyh Nazım, Kutb-ul Aktab’dır.

ŞEYH NAZIM KIBRISİ İLE 1987 YILINDA YAPILAN BİR SOHBET



Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri: Adnan [Oktar] Bey kardeşimize de Cenab-ı Allah, namaz için Yusuf peygamberin tecellisini ona giydirmek üzere ona halvet emreylemiş. Ümit ederiz ki ileriye doğru Adnan Bey’in yapacağı mükemmel hizmetler vardır.

TÜM DÜNYA ÜZERİNDE YAPTIĞI SEYAHATLERİ

Şeyh Nazım Hazretleri, 1991’de Amerika’ya ilk ziyaretini gerçekleştirmiş ve bu ülkenin yaklaşık 15 eyaletini ziyaret etmiştir. Her yerde olduğu gibi burada da, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ve diğer inanışlardaki insanlarla tanışmış, onlara da İslam ahlakını anlatmıştır.

ABD’ye ikinci ziyaretini ise 1993’te yapmıştır. Birçok şehri, kasabayı, buralardaki camileri, kiliseleri ve sinagogları ziyaret etmiştir. Bu vesile ile kısa sürede Kuzey Amerika’da 10.000’den fazla insanın İslamiyet’le tanışarak Müslüman olmasına vesile olmuştur. 1993’te ABD’nin Missouri eyaletinin Fenton bölgesinde “Hakkani Derneği ve Dinlenme Merkezi” ni açmış ve burada çok sayıda seminer ve sohbet yapılmıştır.

Onun güzel ahlakını örnek alan binlerce talebesi, ondan öğrendiklerini diğer insanlara anlatmak için başka ülkelere seyahatler yaptılar. Bu coşkulu hareket Grand Opening (Muhteşem Açılış) olarak adlandırıldı. Şeyh Nazım Hazretleri 1996 yılında, Uzakdoğu ziyaretlerine başladı. Brunei, Malezya, Singapur, Hindistan, Pakistan, Sri Lanka‘daki önemli şehirleri ziyaret etti. Her gittiği ülkede önemli şahsiyetlerle görüşüp, devlet adamları ve ülkenin önde gelen erkanı tarafından karşılandı.

Bilgisi, tevazusu, insanlara yaklaşım tarzı ve her durumda Allah’a olan bağlılığı ile onu gören her insan tarafından muhabbet ve derin bir saygıyla karşılandı.

Şeyh Muhammed Nazım Adil el Kıbrısi Hazretleri Kıbrıs’ta Lefke’deki medrese şeklindeki evinde dünyanın her yerinden ziyaretine gelen misafirlerini ağırlayıp onlarla sohbetlerde bulundu. 92 yaşında olmasına rağmen üstün çabası ile Kuran ahlakının yeryüzünde yoğun bir şekilde yaşanması için gayret göstermeye devam etti.

Şeyhimiz birçok sohbetinde ahir zamanı anlatmış, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)’ın gelişini müjdeleyerek, insanları dünyanın son devrinde olduğumuza dair uyarmış ve kıyametin yakın olduğunu hatırlatmıştır. Bu tebliğine hayatının son günlerine kadar devam etmiştir:

Şeyh Nazım el Kıbrısi Hazretleri: Dünyanın başında değiliz, Ahir Zaman ümmetleriyiz. Ahir Zaman Peygamberi (sav)’ in ümmetleriyiz. Biz de Ahir Zaman ümmetlerinin ne başında, ne ortasında gelmedik. Sonunda geldik. Bizim yetiştiğimiz vakit, Ahir Zaman sonudur.

Vaktin Sahibi inşaAllah yakındır. Vaktin Sahibi’nin gelişi yakındır. Dünya değişecek, başka bir yolu yok. Kıyamete yaklaşıyoruz.

Günün miktarı Cenabı Hakk’ın huzurunda 1 gün 1000 yıl demek. Demek ki ümmetin ömrü 1500. Şimdi 1400’e girdik. 1432’dir. Onun manasını Allah bilir. Allah sonumuzu hayır eylesin. 

Cenabı Hakk’ın muradı ilahisi nedir, onu vehmedemediler, anlayamadılar ve şimdi o yarım günün içerisine girdiler. Bunun sonu elbette ki Vaktin sahibi olan Hz. Mehdi (as) sonra İsa’nın gökyüzünden inmesi... inmesi vesair kıyamet alametleriyle dünyanın işi hatmolur.

Şeyh Nazım el Kıbrısi Hazretleri: 70 sene var Kıyamete kadar. Çok yaklaştı. Çok alametler var.

DÜNYA BAŞKA BİR DÜNYA OLACAK. TEBDİL OLACAK. HAZRETİ MEHDİ (AS) ASRIDIR GİRDİĞİMİZ. İNAYET YETİŞMEKTEDİR.

Biz Sahip’siz kaldık. Bize Sahip gönder, Ya Rabbi. Bu Müslümanlar, Sahip’sizdir. Kime gideceklerini bilemiyorlar. Böyle olduk... Bize Sahip yolla Ey Rabbimiz.

Allah samimiyetiyle, coşkusuyla, Allah aşkı ve Allah korkusuyla tüm müslümanlara örnek olan canımız Sultanımıza, bu mübarek insana Katından rahmet etsin ve cennetine kabul etsin inşaAllah. Kendisine Allah’tan rahmet ve değerli ailesine de sabr-ı cemil diliyoruz.

Masaüstü Görünümü