Harun Yahya

Enerji koridorlarının merkezindeki ülke: Türkiye






Çok az miktarda petrol çıkıyor, doğal gazı ise hiç yok. Bu olumsuzluklar Türkiye’nin dünya enerji sektöründe kilit bir konuma gelmesini engellemedi. Uluslararası gelişmeler ve ülkenin yer aldığı stratejik konum Türkiye’nin dünyanın en önemli enerji projelerinin merkezinde yer almasına yol açtı.

Ukrayna’da yaşanan karışıklıklar Türkiye’yi öne çıkarak gelişmelerden biri. Avrupa’nın enerji ihtiyacı, Ukrayna’dan geçen boru hatları ile Rus doğal gazı ile karşılanıyor. Rusya ile Ukrayna’nın neredeyse savaşın eşiğine gelmesi bu hattın güvenliğini, devamlılığını riske etmiş durumda. Savaş riski ortadan kalksa bile Ukrayna’nın aldığı doğal gazın bedelini ödeyememesi ihtimali Rusya’nın vanaları her an kapamasına yol açabilir.  İstikrarlı ve alt yapısı güçlü, hem Avrupa’ya hem de Rusya’ya yakın bir ülke olan Türkiye bu koşullar altında Ukrayna’ya karşı çok iyi bir alternatif.

Kuzey Irak yönetimi ile Bağdat’taki merkezi hükümet arasındaki yetki ve bütçe tartışmaları da Türkiye’nin lehine gelişiyor. Kuzey Irak elde ettiği petrolü ihraç ederek gelir elde etmek istiyor. Bunun için en iyi yol Türkiye’ye uzanan boru hatları. Suriye iç savaşın eşiğinde. Güneye; Basra Körfezi’ne yönelmek ise hem pahalı hem de güvenlik açısında riskli, İran ise zaten batıya olan uzaklığı ve ambargolar nedeniyle oldukça riskli. Bu durumda Kuzey Irak hatta Irak merkezi yönetimi için en iyi alternatif Türkiye.

Türkiye’yi gündeme getiren bir başka enerji projesi ise Kıbrıs ile ilgili. Adanın güneyinde “12. parselde Afrodit” adlı zengin doğalgaz yatakları mevcut. Bunların çıkartılıp pazarlanabilmesi durumunda Rumların krizden çok kolay bir biçimde çıkmaları mümkün. Ancak doğalgazın nasıl nakledileceği büyük bir sorun. Gaz, boru hattı ile Girit’e, oradan Yunanistan üzerinden Avrupa’ya aktarılabilir. Ancak bu proje oldukça masraflı ve Rumların böyle bir projeyi hayata geçirmesi ekonomik olarak imkânsız. İzlenmesi gereken en makul ve mümkün güzergâh ise, doğal gazın Doğu Akdeniz’deki boru hattıyla Türkiye’ye, oradan da Avrupa’ya taşınması.

Türkiye’ye uzanan boru hattını daha tercih edilir hale getiren başka bir doğal gaz yatağı daha var: İsrail’in münhasır ekonomik bölgesinde kalan “Leviathan” parseli. İsrail’in, doğalgazını boru hattı olmadan sıvılaştırıp tankerlerle satması mümkün. Ne var ki sıvılaştırılmış gazı taşıyacak tankerlerin güvenliği İsrail’e epey pahalıya patlayabilir. Zira Lübnan Hizbullah’ı, İsrail’in Lübnan doğalgazını ‘çaldığı’ görüşünde. İsrail’den kalkan tankerlere saldırı yapılması olasılığı çok yüksek.

İsrail donanmasının Planlama Başkanı Yüzbaşı İlan Lavi’ye göre tanker seçeneğinin hayata geçebilmesi için İsrail’in donanmasına 700 milyon dolar tutarında bir yatırım yapması gerekiyor. Üstelik buna ek olarak her sene 100 milyon dolar harcaması gerekiyor. Bu şartlar altında hem Güney Kıbrıs, hem İsrail için ekonomik seçenek, Kıbrıs Adası'ndan geçip Türkiye’ye uzanan bir boru hattı. Bu hattın, maliyetleri dörtte bir oranında düşüreceği hesaplanıyor. Bu projenin hayat bulması için tek şart var: Kıbrıs’ta kapsamlı bir barış.

Azerbaycan’ın Şahdeniz-2 havzasından çıkarılacak doğalgaz, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ve Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile ilgili nihai yatırım anlaşmaları dün Azerbaycan’da törenle imzalandı. Böylece yatırım bedeli 35 milyar doları bulacak dünyanın en büyük enerji projesinde inşaat süreci de başlamış oldu.

Bu gelişmelerin yanında Türkiye’de mevcut Bakü-Tiflis Ceyhan (BTC), Güney Kafkasya (SCP), Kerkük-Yumurtalık ve Mavi Akım boru hatları son derece stratejik bir öneme sahip.

Tüm bu projeler Türkiye’yi ve bölgeyi nasıl etkileyecek? Her şeyden önce gerek TAP ve TANAP gerekse diğer projelerin gerçekleşmesi bölge ülkelerinin güven ve istikrara kavuşmasına vesile olacak. Boru hatlarının geçtiği ülkeler Ukrayna örneğinde de görüldüğü gibi barış içinde yaşamaya eskisinden daha çok ihtiyaç hissedecekler. Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve Türkiye aralarındaki anlaşmazlıkları giderip uzlaşmak durumunda kalacak.

Bu projelerin bir başka boyutu ise uluslararası ilişkilerde Türkiye’nin önemini ve gücünü arttırması olacak. Bölgede istikrarını koruyan, demokrasisini güçlendirmiş, batıya yakın bir Türkiye’nin Ortadoğu’ya etkisi de olumlu olacak.

Her ne kadar şimdilerde bazı çatışmaların nedeni gibi görünse de, Türkiye üzerinden geçen boru hatları yakın gelecekte Ortadoğu’ya barış, güvenlik ve huzur getirmek için büyük bir fırsat olabilir.

Adnan Oktar'ın MBC Times ve The Bosnia Times'da yayınlanan makalesi:

http://www.mbctimes.com/english/turkey-a-country-at-the-center-of-energy-corridors

http://www.thebosniatimes.com/en/13993/

Masaüstü Görünümü