Harun Yahya

Nur Suresi 31. Ayet– 1. Bölüm


Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz." (Nur Suresi, 31)

 

Neredeyse her mealde ayetteki, “Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar” şeklinde geçen cümlede aslında başörtü kelimesi geçmemektedir. Burada geçen kelime “örtü”dür. Ayetteki kelimelerin Arapça anlamlarını incelediğimizde bunu çok açık görebiliriz:

وَلْيَضْرِبْنَ

Yadribne: “Darabe” fiilinden türemedir, “vurmak, dövmek, bırakmak, örtmek, kapamak” anlamındadır.

بِخُمُر هِنَّ ِ

Humurihinne: “Hamara”dan türemedir. “Hamrü” “şarap, sarhoşluk verici” anlamındadır. Kelime bu ayette “örtü” manasına gelir. Genellikle de “her türlü örtü, perde, paravan; siper; bahane” gibi anlamlar verilir.

جُيُوبِهِنَّ

Cuyubihinne: Cüyub kelimenin çoğuludur. Göğüs, yaka, cep, koyun (göğüs bölgesi), sine, bağır, oyuk, gerdanlık gibi anlamları da vardır.

Şimdi ayetin, Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar şeklinde çevirilen “vel yadribne bihumurihinne alâ cuyûbihinne” bölümünü kelime kelime inceleyelim:

Humur / Örtmek kelimesinin incelenmesi

Başörtüsüne delil gibi kullanılan “Humur” kelimesi çok geniş anlamlı olup, genel olarak “örtü” anlamına gelen “hımar” sözcüğünün çoğuludur ve “örtmek” anlamına gelen “hamr” kökünden türetilmiştir.

Sözlüklerde “hımar”a genel mana olarak “örtü” anlamı verilmektedir, kelime “herhangi bir şeyi örtmek” anlamına gelmektedir.

Dolayısıyla ayette “başörtülerini” şeklinde çevrilen kelimenin gerçekte sadece örtü olduğu ve “baş” kelimesinin ayetin hiçbir yerinde geçmediği görülebilmektedir.

“Yadribne” /  Vurmak fiilinin incelenmesi

Ayetteki bu fiil, başörtüsünü, Kuran’ın hükmü gibi göstermeye çalışanlar tarafından “indirsinler, salsınlar” şeklinde tercüme edilir. Bunun nedeni, başta zaten bir başörtüsü olduğuna dair baştan kabullerini haklı çıkarmak için “başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar” ifadesini kullanabilmektir. Oysa ki fiilin böyle bir anlamı yoktur ve kullanımı şu şekildedir:

“Yadribne” fiili, “darabe” kökünden türemiştir. Darebe, “vurmak, dövmek, bırakmak, örtmek, kapamak” anlamlarına gelir. Ayetteki kullanımıyla yani, “örtüleriyle (bihumurihinne) göğüslerine (cuyubihinne) vursunlar (liyadribne)” ifadesiyle, örtü ile göğüs bölgesinin örtülmesi bildirilir.

Kuran’da “salsınlar, indirsinler” manasında “felyüdnine” kelimesi kullanılır. Bu fiil ise ayetin hiçbir yerinde geçmemektedir.

Cuyub / (Yaka açığı) kelimesinin incelenmesi

Cuyub kelimesi, bildiğimiz cep kelimesinin çoğuludur (gömlekte cep açmak, cebine koymak, cebinden çıkarmak gibi tanımlamalarda kullanılır) 

Ayrıca göğüs, yaka, koyun (göğüs bölgesi), sine, bağır, delik, oyuk, gerdanlık, bozuk para çantası, açıklık, yarık, boyun, gerdan gibi anlamlara da gelmektedir. 

“Cuyub” kelimesi Kuran’da 3 kere geçmektedir. “Cuyub” kelimesi Nur Suresi, 31. ayette kullanılmakta, kelimenin tekil hali yani “ceyb” ise Hz. Musa (as) kıssasında bildirilen iki ayette geçmektedir. Kelimenin bu iki ayetteki kullanılışları ise şöyledir:

"Elini koynuna (fi ceybike) sok da kusursuz bembeyaz çıksın... (Neml Suresi, 12)

Elini koynuna (fi ceybike) sok. Kusursuz olarak bembeyaz bir halde çıksın. ... (Kasas Suresi, 32)

Görüldüğü gibi yukarıdaki iki ayette de cuyub kelimesi, Hz. Musa (as)’ın ’göğsü/koynu’ anlamında kullanılmıştır. Bütün bunlara baktığımızda ’cuyub’ kelimesinin, ’hımar’ yani örtmek kelimesi ile birlikte kullanıldığında göğsün örtülmesi anlamında kullanıldığı açıktır. “Başı örtmek” gibi bir anlam ise ayetin hiçbir yerinde yoktur.

Dolayısıyla “Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) salsınlar” şeklinde tefsir edilmiş olan bölümün gerçek anlamı, “örtülerini göğüslerinin üzerine örtsünler” şeklindedir. Ayette bildirilen hüküm başın değil, göğüslerin örtülmesidir. 


Sonraki Bölüm>>>


                                                                                                                                                            

a:link {
color: #fff;
}

/* visited link */
a:visited {
color: #fff;
}

/* mouse over link */
a:hover {
color: #fff;
}

/* selected link */
a:active {
color: #fff;
}


Diğer Bölümler




Nur Suresi 31. Ayet– 1. Bölüm

Mevzu hadislere uygun yönlendirici/hatalı çeviriler

Ayetlerin Arapçadaki anlamları ve tefsirlerin doğruluğu ile ilgili bilinmesi gerekenler

Nur Suresi 31. Ayetin Açıklaması - 2. Bölüm

Takı ve boncukları haram kılma yanılgısı

Ziynet kelimesi Kuran’da nasıl kullanılıyor?

Nur Suresi, 31. Ayette belirtilen süsler bölgesi

Başörtüsü konusunda kullanılan mevzu hadisler ve içerdikleri çelişkiler

Kuran’da haramlar muğlak bırakılmamıştır

Sadece kadını ve kadın bedenini kapatma arzusu

Ahzab Suresi 59. Ayetin Açıklaması

Başörtüsüne sahip çıkmak ama “cilbab”dan hiç bahsetmemek

Müslüman bir kadın Kuran’a göre nasıl giyinmesi gerektiğini bilir



 


 

Masaüstü Görünümü