
Adnan Oktar
(Harun Yahya)
İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda tüm dünyaya, önemli bir gerçeğin haberi verildi. İnsanlara, yıllarca kendilerine bir gerçek gibi anlatılan, okullarda okutulan, dergilerde, yazılarda, televizyonlarda, filmlerde konu edilen, sürekli hakkında haber çıkarılan evrim teorisinin bir yalan olduğu anlatıldı. İnsanlar, hayatlarında ilk defa bilimsel delillerle karşılaştı, bu delillerin evrimi hiçbir şekilde desteklemediğine kanaat getirdiler. Ve tüm dünyada gerçeklerin anlaşılması ile evrime karşı çıkan bir uyanış başladı. Uzun zamandır süregelen bu büyük uyanışın yankıları ise geçtiğimiz haftalarda ardı ardına dünya basınında gündeme geldi. Dünyanın en büyük yayın organlarının manşetlerinde şu ortak başlık yer alıyordu: TÜM DÜNYAYA YARATILIŞÇILIK YAYILIYOR, BU AKIMIN ÖNCÜSÜ İSE SAYIN ADNAN OKTAR.



4 Kasım 2009 tarihinde ise, INTERNATIONAL HERALD TRIBUNE gazetesi, Kenneth Chang’in New York Times gazetesindeki haberini “Blending Science and Faith” (Bilim ve Dinin Birleşimi) başlığı altına konu etmişti. Söz konusu haberde de yine, Sayın Adnan Oktar’ın etkisiyle İslami yaratılışçılığın bütün dünyaya yayılmakta olduğu belirtilmişti.

Yurt dışındaki yankılar bununla da sınırlı değildi. İngiltere’nin en tanınmış Darwinist görüşteki gazetesi THE GUARDIAN, 15 Kasım 2009 tarihinde haberi “Evolution’s Classroom Crisis” (Evrimin Sınıftaki Krizi) başlığı altında verdi. Riazat Butt tarafından kaleme alınan bu yazıda da İslami Yaratılışçılığın, (genç dünya anlayışından dolayı) Amerika’daki Yaratılışçılıktan farklı yönleri olduğu belirtiliyor ve HARUN YAHYA TARAFINDAN BÜTÜN DÜNYAYA HIZLA VE ETKİLİ BİÇİMDE YAYGINLAŞTIRILDIĞI anlatılıyordu. Söz konusu yazıda, evrime karşı özellikle Endonezya’daki açık direnişin Harun Yahya eserleri sonucunda oluştuğu ve yine Endonezyalı öğretmenlerin kaynak kitap olarak Harun Yahya eserlerini kullandıkları belirtiliyordu. The Guardian gazetesi, benzer bir haberi 13 Kasım 2009 tarihinde de gündeme getirmiş ve ülkeler arası fikir alışverişinin çok geniş boyutlara ulaştığını belirterek, Londra’daki eğitim enstitüsü profesörü ve aynı zamanda Anglikan rahibi olan Michael Reiss’in görüşlerine yer vermişti. Michael Reiss, bugün Türklerin inandıkları şeyin, yarın Alman ve İngilizlerin inanacakları şey olduğunu belirtilmişti. Reiss, bu etkili akım sebebiyle şu anda İngiliz okullarında oldukça zeki 16-17-18 yaşlarındaki gençlerin artık evrime inanmadıklarını belirtiyordu.


Konuyla ilgili en önemli haberlerden birini ise dünyanın en büyük haber ajansı REUTERS dile getirdi. Tom Henegan tarafından hazırlanan 16 Kasım 2009 tarihli ve “Muslim Creationism is Back in The News, This Time in Egypt” (Müslüman Yaratılışçılık Gündeme Geri Döndü, Bu Defa Mısır’da) başlıklı yazıda, İslam dünyasının EN TANINMIŞ YARATILIŞ SAVUNUCUSU olarak HARUN YAHYA hakkında bilgi verilirken, dünyanın en tanınmış yayınlarında HARUN YAHYA’NIN DÜNYA ÇAPINDA ETKİSİNE DİKKAT ÇEKİLDİĞİNİ belirtmişti.

THE TIMES internet sitesi ise, söz konusu haberi 17 Kasım 2009 tarihinde “Muslim Academics and Students are Turning Against Darwin’s Theory” (Müslüman Akademisyenler ve öğrenciler Darwin’in teorisine karşı çıkıyor) başlığı altında verdi. Ruth Gledhill’in kaleme aldığı söz konusu yazıda, özellikle Müslüman ülkelerde yapılan anketler sonucunda evrime inananlarının oranının %15’i geçmediği ve bunun da insanların internetten rahatlıkla ulaşabildiği Harun Yahya eserleri vesilesiyle gerçekleştiği belirtilmişti.

THE BOSTON GLOBE internet sitesi ise konuyu “Islam’s Darwin Problem” (İslam’ın Darwin Sorunu) başlığı altında vermişti. Drake Bennett tarafından yazılan 25 Ekim 2009 tarihli bu yazıda ise yine Sayın Adnan Oktar’ın çalışmalarına yer veriliyor ve Yaratılış Atlası’nın etkisine dikkat çekiliyordu. Yazıda ayrıca Sayın Adnan Oktar’ın çalışmalarından dolayı şu anda Türkiye’nin Yaratılışçılığın merkez üssü olduğu, ancak evrime karşı hareketin Türkiye’den şu anda tüm dünyaya yayılmış olduğu ifade ediliyordu.



Kazakistan'da Harun Yahya eserleri
Adnan Oktar’ın 15 Şubat 2010 tarihli Adıyaman Asu ve Kral Karadeniz TV röportajından
Aslında bu yükseliş uzunca bir zamandır devam eden bir yükseliştir. Fakat Darwinistler, bir süredir bu gerçeği görmezden gelmişler ve 150 yıl öncesinin propaganda yöntemleriyle yine de başarılı olacaklarını sanmışlardı. Bilimsel delillerin böylesine güçlü şekilde teorilerini yok edeceğini hesaplayamamışlardı. İnsanların son derece zeki ve şuurlu olduklarını, bilimsel delillerden evrimin olmadığına dair kanaatlerinin rahatlıkla geleceğini, evrim sahtekarlığını çok rahat anlayacaklarını tahmin edememişlerdi. Darwinistler, dünya çapında evrime karşı direnişin bu kadar şiddetli ve geniş çaplı olacağını, özetle BÖYLESİNE ÇABUK VE SARSICI ŞEKİLDE YENİLECEKLERİNİ düşünmemişlerdi.
Sayın Adnan Oktar'ın eserleri vesilesiyle hidayet bulanlar ve hidayeti artanlar
Adnan Oktar`ın 9 Eylül 2010 tarihli Harun Yahya Tv röportajından
Şu anda Darwinistlerin düşünmek istemedikleri şey başlarına geldi. Artık dünya çapında insanların büyük çoğunluğu evrim teorisine cephe alıyor, tüm varlıkları Allah’ın yarattığını savunuyor ve Darwinist telkinlere başkaldırıyorlar. Ve Darwinistlerin bu açık durum karşısında yapabildikleri tek şey, konferanslarda bir araya gelip ancak kendi çaresizliklerini ve yenilgilerini konuşmak!
Bu büyük yenilgi elbette başından beri bellidir. Allah’ın vaadi gereği, Allah’a başkaldırmak (Allah’ı tenzih ederiz) adına ortaya çıkmış her batıl din yok olucudur. Darwinizm de ahir zamanda deccalin idaresinde ortaya çıkmış olan batıl ve sapkın bir din olarak elbette mahvolacak, elbette yok olacaktır. Bu YOK OLUŞ, TÜM DÜNYA ÇAPINDA SAYIN ADNAN OKTAR VESİLESİYLE KENDİSİNİ GÖSTERMEKTEDİR.
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." (İsra Suresi, 81)