Harun Yahya

Allah’ın Örümcek Ağındaki Sanatı






Örümceklerin en çok bilinen özellikleri ağ örmeleridir. Ancak gerek bu ağda, gerekse bu ağı örerken kullandıkları ipte çok mucizevi ayrıntılar gizlidir. Örümceğin ağı; ağırlığı taşıyan iskelet iplikleriyle, bu ipliklerin üzerine yerleştirilmiş spiral şekilli yapışkan özellikteki yakalama ipliklerinden ve ağın iplerini birbirine birleştiren bağlantı iplerinden oluşur. Spiral şekilli yapışkan iplikler, iskelet ipliklerine tam olarak bağlanmazlar. Böylece ağa yakalanan böcek kurtulmaya çalıştıkça yapışkan ağa daha fazla yapışmış olur. Böceğin üzerine tamamen yapışan yakalama ipi, zamanla esnekliğini kaybederek, sertleşir ve sağlamlaşır. Bu şekilde böcek kapana kısılır, hareketsiz kalıp kaskatı kesilir. Bundan sonra ise av adeta canlı paketlenmiş hazır bir besin gibi, sağlam iskelet ipliklerinin üzerinde, örümceğin gelip son darbeyi vurmasını beklemek zorundadır.

Mikroskop altında pürüzsüz görünen örümcek ağlarının telleri aslında yapay bir liften çok daha kompleks bir yapıya sahiptir. Lifin çekirdeği “nanofibril” adı verilen ortak merkezli minik ipliklerle çevrilidir. Bu nanofibriller kimi katmanlarda lifin ekseni yönünde yer almalarına karşın, kimilerinde sarmal bir merdiven gibi lifin çevresini sararlar. Bu düzen büyük miktarlarda enerjinin emilmesine yardımcı olur. İşte ağın bu özelliği böceklerin yakalanmasında mükemmel bir şekilde işler.

Ağın Fizik Kurallarını Altüst Eden Yakalama Mekanizması

Allah örümcek ağının sistemini şu ana kadar bilinenden çok daha kompleks ve mükemmel olarak yaratmıştır. Uçan böceklerin üzeri polenler ve hava yoluyla taşınabilecek maddelerle kaplıdır. Havada uçuşan her şey elektrikle yüklüdür. Fizik kurallarına göre, bir maddenin diğer maddeye yapışabilmesi için zıt kutuplar olması gerekir; dolayısıyla da böceğin ağa yapışabilmesi için artı eksi yükler olması şarttır. Çünkü aynı kutuplar birbirlerini iter. Böyle bir durumda örümcek ağı böceği yakalayamaz ve böcek ağa yapışmadığı için de kolaylıkla kaçabilir. İşte tam bu aşamada hiç beklenmedik bir olay gerçekleşir. Örümcek ağı, böceğe yapışır. Çünkü örümcek ağında fizik kurallarını alt üst eden bu durum söz konusu olur.

Örümcek ağının tüm yüzeyi elektrostatik özelliğe sahip madde ile kaplamıştır. Bu madde ağın hem uçan böcekleri hem de böceklerce taşınan kir, polenler ve benzer tüm parçacıkları yakalamasını sağlar. Ancak bu kadarla kalmaz. Bu madde, örümcek ağı üzerinde sadece birkaç milimetrelik çok ufak bir alanda, dünyanın elektromanyetik alanını bozar ve böylece artı ya da eksi yüklü olup olmadığı fark etmeksizin her cismin üzerine yapışabilir.

Bilim adamlarının aklını yıllardır kurcalayan bir diğer konu, böceklerin son derece hassas sensörleri olmasına rağmen örümcek ağını fark etmemeleridir. Allah böcekleri, bulundukları bölgede en ufak bir elektriksel değişiklik olsa bunu hissedebilecek kadar hassas sensörlere sahip olarak yaratmıştır. Antenleri adeta bir elektronik sensör gibi çalışır. Antenin ucu, böceğin vücudunun geri kalanından farklı bir elektrik yükü ile yüklüdür. Böylece böcek, elektrik yüklü bir nesneye yaklaştığında, antenin ucu bu küçücük değişikliği dahi hisseder. Böceğin, bu kadar hassas sensörlere rağmen, ağı tespit edemeyip, yakalanmasının sebebi ise ağın milimetrelik bir bölgesinde dünyanın elektriksel alanını bozmasıdır. Böcek bu elektriksel değişikliği algılayamadığı için ağı fark edemez ve ağa yapışır.

Örümcek ağlarının etkili bir tuzak olabilmesi için sadece yapışkan özelliğe sahip olması ya da farklı özellikteki ipliklerden üretiliyor olması yeterli değildir. Örneğin ağ uçan böcekleri durdurabilecek şekilde olmalıdır.

¨    Ağı oluşturan iplikçikler hem çok sağlam hem de esnektirler. Fakat ağın esneklik payı, farklı bölgelerde, farklı oranlardadır.

¨      İplikçiklerin esneme payları gerektiğinden az olsaydı, ağa çarpan böcek sert bir yaya çarpmışcasına geldiği yöne doğru geri fırlardı.

¨      İplikçiklerin esneklik payı gerektiğinden fazla olsaydı, böcek ağı çok fazla esnetir, yapışkan iplikler birbirine yapışır ve ağ deforme olurdu.

¨      İplikçiğin esneklik payı hesaplanırken rüzgar etkisi de göz önüne alınır. Böylece esen rüzgarın gerdiği ağ tekrar eski haline dönebilir.

¨      Esneklik payı, ağın tutturulduğu yer için de önemlidir. Örneğin ağ bir ota tutturulmuşsa, ağın esnekliği bu otun hareketinden kaynaklanan gerilimleri ortadan kaldıracak nitelikte olmalıdır.

¨      Spiral şeklinde örülen yakalama iplikçikleri birbirine çok yakındır. Herhangi küçük bir sallanma bu ipleri birbirine yapıştırarak, yakalama alanında büyük gedikler oluşturabilir. Bu yüzden esneme payları yüksek, yapışkanlı yakalama iplikçikleri, esneme payları düşük kuru iplerin üzerine yerleştirilmiştir. Böylece ağda oluşabilecek potansiyel kaçış delikleri engellenmiş olur.

Ağın her özelliğinde mucizevi bir yapı vardır. Her türlü olasılık düşünülmüştür. Bunlar düşünüldüğünde evrim teorisinin iddiasının akıl dışılığı bir kere daha ortaya çıkmaktadır.

O Allah ki, yaratandır. (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz,Hakim’dir. (Haşr Suresi, 24)

Örümcek Ağına Dair Mucizevi Bilgiler

¨      Doğal ya da insan yapımı diğer tüm liflerden farklı olarak örümceğin ürettiği ipek yumuşayıp katılaşabilme özelliğine sahiptir ve bu nedenle farklı yük türlerini taşıyabilir.

¨      Ağ yapımında kullanılan diğer maddelerle karşılaştırılan örümcek ipeği düşen dallar ya da şiddetli rüzgarlar karşısında 6 kat daha dayanıklıdır.

¨      Ağa herhangi bir ağırlık uygulandığında sadece bir teli kopar ve örümcek yeni baştan ağ örmek yerine tek bir teli onararak ağını yeniler.

¨      Çapı bin milimetrenin binde birinden daha az büyüklükteki bu iplik aynı kalınlıktaki çelik telden 5 kat daha sağlamdır. Çelikten 5 kat daha sağlam olan bu ip kauçuktan % 30 daha esnektir ve kendi uzunluğunun tam 4 katı esneyebilir.

Örümceğin ürettiği ipi parçalamak en gelişmiş naylondan çok daha fazlasıyla güç sarf etmeyi gerektirir. Örümceğin böylesine sağlam bir iplik üretebilmesinin başlıca sebeplerinden biri, temel protein bileşenlerinin kristalleşmesini ve katlanmasını kontrol ederek, düzenli bir yapıda yardımcı bileşikler eklemeyi başarmasıdır. Örgü maddesi sıvı kristal olduğundan, örümcekler bu esnada minimum kuvvet kullanırlar. Unutulmamalıdır ki bilim adamlarının uzun yıllar araştırdıkları örümcek ipliğinin üretimi, en azından 380 milyon yıldır örümcek tarafından kusursuzca örülmektedir.

“... O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur...” (Hud Suresi, 56)

Adnan Oktar'ın Arab News'de yayınlanan makalesi:

http://www.arabnews.com/islam-perspective/news/649186

Masaüstü Görünümü