Harun Yahya

Putin Bu Tuzağa Düşmesin…

Rusya ve Türkiye, uzun zamandır çok iyi ilişkiler içerisindeydi. Özellikle de bu iki ülkenin insanları birbiriyle sıcak ilişkiler kurdular. Ruslar gerçekten güzel özelliklere sahip insanlar ve sıcak kanlılar. Türkiye’yi ve Türkleri de çok seviyorlar. Her yıl yaklaşık 4 milyon Rus vatandaşı Türkiye’yi ziyarete geliyor. Son dönemlerde de özellikle Antalya bölgesinde 300 binden fazla Rus Türkiye’de yaşamaya başladı. Bu insanların aileleri, dostları Türk milleti ile iç içe girmiş durumda; hepsi adeta bizden birileri oldular. Bir çok Türk de aynı şekilde Rusya’ya gitti ve orada yerleşip aile kuranların sayısı gerçekten çok fazla.

Bu yakınlıkla beraber ticari ilişkilerimiz de çok gelişti, her yıl artan ticaret hacmimiz 30 milyar doları buldu. Bunun dışında onlarca milyar dolarlık projeler konusunda bu iki devlet arasında farklı anlaşmalar da sağlandı. Bu şekilde, her iki ülke de akılcı yaklaşımlarla, birbirine sürekli destek vererek güzel ve uzun vadeli bir birliktelik sağladı.

Bu ikili birlikteliğin ötesinde, uluslar arası alanda da bu iki köklü devlet birbirini destekleyen önemli bir stratejik ortak haline geldiler. Özellikle Türkiye, son yıllarda Batı’nın Rusya’yı yalnızlaştırma politikasına karşı her zaman Rusya’nın yanında yer aldı. Türkiye, önemli bir NATO ülkesi olmasına rağmen, hiçbir zaman Rusya’ya karşı ne tavır aldı ne de Rusya’ya uygulanan yaptırımlara ortak oldu.

Rusya ise Ortodoks Hıristiyan bir ülke olmasına karşı, son dönemde her zaman Müslümanlara yakın oldu. Özellikle, Sayın Putin’in İslam’ı öven söz ve davranışları dikkat çekiciydi ve tüm dünyada geniş yankı buldu. Nitekim, bugün Rusya’da yaşayan 40 milyon Müslüman sayısı, neredeyse birçok Müslüman ülke nüfusundan da fazladır. Bu sebepledir ki, Rusya bu haliyle kendisini Müslüman bir ülke olarak görmüş ve İslam Örgütü’nde yer almayı talep etmiştir.

Sayın Putin’in Müslümanlara, dine ve en önemlisi Allah’a olan sevgisi ve derin saygısı hissedilmektedir. Kendisi son derece coşkulu, sevgiye önem veren, kadınları, çocukları seven, koruyup kollayan, onların mutlu olmasını isteyen samimi bir dindardır. Ortaya koyduğu bu samimi anlayış ile Sayın Putin her zaman desteklenmesi gereken önemli bir liderdir.

Buna karşın, Batı’nın derin devletleri Rusya’nın bu pozitif gelişimini ve özellikle de Müslüman bir ülke olan Türkiye ile olan yakınlaşmasını kendilerince tehlikeli bulmuşlardır. Önce Rusya’yı Batı’dan tecrit etmek, eski deyimiyle ‘Rusya’yı doğu bloğu içinde hapsetme’ çabası içine girdiler. Kendilerince Rusya’ya yaşam hakkı tanımamayı amaçlayan bir politika izlediler. Sonrasında ise Rusya’yı, belki de bölgedeki en önemli ortağı olan Türkiye’den koparmak istediler.

İşte bugün yaşanan krizin altında yatan temel nedenler bunlardır. Eş zamanlı olarak Batı, şu an Türkiye’ye olmadığı kadar sevecen davranmakta; Batı’nın ekonomik ve askeri desteğini arkasında hissetmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Yılardır askıda duran AB görüşmeleri bir anda hızlanmış, NATO orduları Türkiye’nin yanında yer almıştır.

Sayın Putin bu tuzağa düşmemelidir. Rusya ve Türkiye bölgede yer alan iki önemli ortaktır. Her şeyden önce birbirini seven iki kardeş millettir. İki ülke de birbirinin onurunu incitmek, diğerine zarar vermek kesinlikle istemez. Güvene dayalı bu güzel ilişkiler, ilmek ilmek ve özenle dokunarak bu günlere gelmiştir. Bugün yaşanan kriz ise, bölgenin zorlukları ve belirsizlikleri neticesinde meydana gelmiştir. Hiç kuşkusuz iki tarafta da böyle bir olayı yaşamayı hiçbir şekilde istemezdi.

Ancak yaşanan krizler, mutlaka karşılıklı anlayış ve güven içersinde konuşarak, görüşerek çözülmelidir. Bundan sonra da böyle acı olaylar yaşanmaması için gereken önlemler alınmalıdır. İstenmeden meydana gelen bir olay sebebiyle, yıllar içinde kurulan köprüler bir anda yıkılmamalıdır. Bu yıkım, tamamen iki ülkenin insanlarının üzülmesine, huzur ve refah ortamlarının zedelenmesine sebep olur. Belki de en önemlisi de, karanlık odakların arzu ettiği gibi, Rusya’yı daha da ciddi boyutta bir yalnızlığa iter.

Bu nedenle Sayın Putin’in bu sinsi tuzağa düşmemesi son derece önemlidir. Türk milleti Rusya’yı dost bir ülke olarak görüyor ve Rus halkını seviyor. Bu nedenle halkımız, Rus milletinin onurunu bu şekilde incitmeyi hiçbir zaman için istemez. Bugün Türk devleti de elinden geldiğince bunu vurguluyor. Dolayısıyla Rus devleti bu gerçeği asla unutmamalı ve asaletine yakışır bir şekilde, Sayın Putin’in liderliğinde dost elini Türkiye’ye yeniden uzatarak bu karanlık tuzakları bozmalıdır.

Masaüstü Görünümü