Harun Yahya

Ortadoğu üzerinde drone savaşları




11 Eylül 2001. Bu tarih, sadece Amerikalılar için değil, bütün dünya için çok şeyi değiştirdi. ABD’nin Ortadoğu’ya yönelmesi, terör örgütlerinin ortaya çıkması, radikallerin daha da radikalleşmesi, sadece Ortadoğu’nun değil Avrupa’nın bile terörize edilmesi bu tarih ile başladı. Bu tarih, Batı’nın Doğu’ya doğrudan müdahil olduğu kilit bir tarihti.

11 Eylül saldırılarının hemen sonrasında, 7 Ekim 2001’de, Scott Swanson isimli bir savaş pilotuna daha önce hiç denenmemiş bir görev verildi. Swanson, CIA binasının garajında bir karavan içinde, Predator isimli insansız hava araçlarından birini kumanda ediyordu. Söz konusu IHA, kendisinden 11.000 km uzaklıkta, Kandahar üzerindeydi. Ağırlığı ise diğer İHA’lardan 110 kg fazlaydı. Söz konusu hava aracı, kullanılan ilk silahlı İHA idi.

Emir geldiğinde Swanson elindeki kumandanın düğmesine bastı. İHA’nın fırlattığı roket Kandahar’da bir noktaya doğru yol alıyordu. Sadece birkaç saniye içinde Afganistan, hayatı adeta cehenneme çevirecek yepyeni bir kabusla tanışacaktı.1 Sadece Afganistan değil, Irak, Pakistan, Suriye, Yemen ve Somali de.

O tarihten bu yana uluslararası savaş, adeta bir drone savaşı olarak devam ediyor. Obama’nın göreve geldiği dönemde pek çok Amerikalının beklentisi, Ortadoğu’dan Amerikan askerinin tümüyle çekilmesiydi. Pek çoklarımız için bu, ABD’nin Afganistan ve Irak’a askeri müdahalelerinin sona ereceği müjdesiydi. Ancak Amerikan askerlerinin çoğu evlerine geri döndüyse de, ABD’nin Ortadoğu savaşı çok daha güçlü ve kanlı bir savaşa dönüştü. Askerlerin yerini, sivil halka kabus saçan İHA’lar devraldı. Öyle ki, Ağustos 2014 ile Ağustos 2015 tarihleri arasında, yani sadece bir senede, tek bir Predator filosu, 4.300 sorti yapmış 1.000 ayrı hedefe roket ateşlemişti.2

2002 yılında 167 tane olan İHA sayısı bugün 7.000’den fazla. İHA’lar bugün, teknolojinin bir harikası olmaktan çok, havadan savaşın kolay insan öldüren silahları olarak biliniyorlar. İnsansız hava aracından atılan bombanın nereyi hedeflediği, geride nasıl bir enkaz bıraktığı, hangi aileleri vurduğu ise neredeyse kimseyi ilgilendirmiyor. Örneğin, Aralık 2013’de Yemen’de bir İHA saldırısı sırasında düğünden dönen siviller vurulmuş ve 14 kişi can vermişti. Hükümet yetkilileri, kullanılan aracı El Kaide’ye ait bir araç ile karıştırdıklarını söylemekle yetindiler. 3 Diğer tüm vakalarda olduğu gibi kimse bu cinayetin detayını araştırmadı bile.

Kumanda odalarındakiler için birkaç militanı barındıran muhtemel hedefler esas alınıyor. Ancak kimi zaman bu noktalarda hedeflenenler arasında militanlardan çok siviller bulunuyor. Çoğu zaman ise sadece siviller bulunuyor. Yalnızca Pakistan’da 2004 yılından beri ABD’nin gerçekleştirdiği İHA saldırılarında yaklaşık 3962 kişinin öldüğü, bunların 962’sinin sivil olduğu, bu sivillerin de 207’sini çocukların oluşturduğu bildirilmiş.4

The Intercept’in bir raporunda ortaya çıkan tablo ise çok daha vahim. Rapora göre, Afganistan’da son dönemde gerçekleştirilen İHA saldırılarının %90’ını “belirlenen hedefler” oluşturmuyor. Bir başka deyişle bu saldırılar hep sivilleri vurmuş durumda. Raporda, Kuzeydoğu Afganistan’da Ocak 2012-Şubat 2013 arasında gerçekleştirilen özel bir operasyon sırasında, İHA’lar tarafından 200 kişinin öldürüldüğü belirtiliyor. Bunların sadece 35’inin belirlenen hedef olduğu açıklandı. Yemen ve Somali’de ise ABD’nin istihbarat imkanları kısıtlı olduğundan, sivil kayıpların bilinenden çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.5

Sivillerin, büyük devletlerin eliyle, dünyanın gözleri önünde katledilmesi felaketlerin boyutunu anlamak için yeterli. “Belirlenen hedefler” için ölüm düğmesine basmak ise olayın diğer boyutu. 11 Eylül’den beri teröristi öldürerek yok edeceği düşüncesinden bir türlü kopamayan Amerikan derin devleti, bu politika ile sürekli terörist ürettiğinin hala farkında değil. Militanla değil, ideolojiyle savaşması gerektiğini hala anlamış değil. Obama’nın Ortadoğu’da ABD’nin askeri varlığını bitirme isteğinin samimi bir istek olması kuvvetle muhtemel. Fakat devletlere hakim derin mafyavari yapılanmalar, hukuk, devlet ve kanun üstü gizli oluşumlar, Ortadoğu’daki bu kirli savaşı bitirmek istemediler. Uzaktan kumanda ile idare edilen cinayet silahları, hem onların amacına, hem Ortadoğu üzerindeki hakimiyet ihtiraslarına, hem de bel bağladıkları silah sektörünün gelişmesine bir hayli katkı sağlıyor.

Devletlerin içine dahil olmuş mafyavari yapılanmalar, bu gizli planlarını yüzyıllar boyunca kurgulamışlardır. Bu yapılanmaların kurdukları düzenler, yüzyıllar boyunca devletler ve onların idarecileri tarafından daima bilinmiş ama tehdidin büyüklüğü nedeniyle sessiz kalınmıştır. İHA’ları kullanarak uzaktan kumandalarla ailelerin, düğünlerin, camilerin üzerine bomba yağdırmak ve bu yöntemle daha fazla Müslüman kanı dökmek de aynı sinsi düzenin bir parçası gibi görünüyor. Bir planı durdurabilmenin en önemli yollarından biri ise onu deşifre etmektir. Ortadoğu’nun üzerinde umarsızca turlayan silah yüklü İHA’ların birer mecburiyet değil, kirli bir oyun olduğunun mümkün olduğunca her yerde ortaya çıkarılması ve bu oyunun bozulması gerekmektedir. Bunu belki devlet yöneticileri veya istihbarat yetkilileri yapamazlar, ama halkın isteği pek çok şeyi başarabilir. Halkın beyin ve birlik gücü, çoğu zaman sistemleri değiştirecek kadar etkilidir. Masum insanların, masum çocukların hayatları üzerine kurgulanan bu cinayetlere son vermek elimizdedir. Yeter ki sessiz kalmayalım.

Referans:

1- www.thebureauinvestigates.com/2015/06/02/monthly-drone-report-may-2015-us-strikes-kill-at-least-48-in-three-countries/
2- www.wired.com/2015/12/how-rogue-techies-armed-the-predator-almost-stopped-911-and-accidentally-invented-remote-war/
3- www.huffingtonpost.com/entry/civilian-deaths-drone-strikes_561fafe2e4b028dd7ea6c4ff
4- www.thebureauinvestigates.com/2015/06/02/monthly-drone-report-may-2015-us-strikes-kill-at-least-48-in-three-countries/
5- www.huffingtonpost.com/entry/civilian-deaths-drone-strikes_561fafe2e4b028dd7ea6c4ff

Adnan Oktar'ın Arab News & National Herald Tribune'de yayınlanan makalesi:

http://www.arabnews.com/columns/news/862396


Masaüstü Görünümü