Harun Yahya

Şanlı zaferimiz: Kut’ül-Ammare

Unutmayacağız ve unutturmayacağız

Irak’ın Kut bölgesinde 100 yıl önce yaşanmış, Kürt, Türk, Laz, Çerkes hep birlikte kazanılmış büyük bir zafer ama pek çok kimsenin haberi yok çünkü unutturulmaya çalışıyor...



Kut’ül-Ammare zaferi, tarihimizin şanlı zaferlerinden biridir, Çanakkale benzeri bir kahramanlık öyküsü olmasına rağmen çok az bilinmektedir. Peki neden bu zafer unutturulmaya çalışılmaktadır? Önce kısa tarihinden başlayalım:

1. Dünya Savaşı sırasında, Bağdat’ı ele geçirmek üzere yola çıkan İngiliz ordusu, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkes tüm Müslümanlardan oluşan Osmanlı ordusu tarafından kuşatılmış, esir alınmış ve Osmanlı ordusu büyük bir zafer elde etmiştir.

Güçlü şekilde Çanakkale’ye saldıran ancak büyük bir yenilgiye uğrayan İngiliz ordusu, aynı tarihlerde diğer Osmanlı topraklarına ilerliyordu. Irak petrollerini ele geçirmeyi amaçlayan İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kut’ül-Ammare’yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye’yi işgal etmişlerdi. 23 Kasım 1915’de ileri harekata geçen Türk birlikleri, General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunu geri püskürterek Kut-ül Ammare’de çember içerisine almayı başarmışlardı ve İngiliz General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmak zorunda kalmıştı. Türkler, Kut’ül-Ammare’de İngilizlerden başta Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere toplam 13 general, 481 subay ve 13.300 askeri esir almışlardı.

İngilizler, tarihlerinde tek bir kuşatmada bu kadar çok askerin esir düştüğü tek savaş olmasını ve Çanakkale yenilgisinin hemen ardından meydana gelmiş bir diğer büyük yenilgiyi kaldıramamışlardı. Dolayısıyla, tarihlerinin en büyük yenilgilerinden birini daha alan İngilizler bu büyük zaferin unutulmasını istemişlerdi.

Türkiye'nin NATO'ya üye olduğu 1952 yılına kadar, bu tarih Silahlı kuvvetlerde 'KUT bayramı' olarak kutlanmaktaydı. Ancak Türkiye’nin NATO üyeliğinden sonra İngiltere bu zaferin bayram olarak kutlanmaması için baskılarını arttırdı. İngiltere’nin baskısıyla hem bayram kaldırıldı, hem de tarih kitaplarından bu zaferle ilgili bilgiler çıkarıldı.

Tarih kitaplarından ve hafızalarımızdan silinmeye çalışılan Osmanlı ordusunun bu büyük zaferini ve aslanlar gibi savaşan şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle minnetle anmayı sürdüreceğiz. Bu şanlı zaferin unutturulmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

İngiliz General Townshend Kut yarımadasında kuşatıldığında, İngiliz ajan Lawrence’ın da hazır bulunduğu bir toplantıda, bu kuşatmanın kaldırılması için Halil Paşa’ya, o dönemki Osmanlı devleti bütçesinin 4 katı kadar bir rüşvet teklif etmişti. Halil Paşa da bu teklife tarihi bir karşılıkla, toplantıyı terk etmelerini söylemiş ve şu anlamlı cevabı vermişti: "Baltacı devirleri geride kaldı!"

52. Tümen Komutanı Halil Paşa kumandasındaki kuşatmayı yarmak için Basra’daki İngiliz genel karargahının yaptığı üç taarruz da büyük kayıplar ve fiyaskoyla sonuçlanmıştı. 

Yaklaşık 5 ay süren kuşatmanın ardından 40.000 kayıp ve yaklaşık 14.000 esirle İngiliz ordusu perişan olmuştu.

İngiliz askeri uzmanlar bu yenilgilerini, “İngiltere tarihindeki en utanç verici olay” diye nitelendiriyorlardı.

Halil Paşa, Kutü'l-Ammare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yayınladığı bildirisinde şu cümlelere yer vermişti:

Arslanlar! Bütün Osmanlılara şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Osmanlı sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.

Halil Paşa’nın da çok güzel ifade ettiği üzere Kut’ül-Ammare, tarihimizde, boyutları ve sonuçları bakımından en az Çanakkale kadar büyük bir zaferdir. İngiliz derin devleti Kut’ül-Ammare zaferinin hatırlanmasını istemiyor. Ama bizler bu kutlu zaferi unutmayacağız ve unutturmayacağız. Kut’ül-Ammare Zaferimizin 100. Yıldönümü kutlu olsun!

Her yerde bu güzel zaferi anlatalım ve gündeme getirelim.

Masaüstü Görünümü