Harun Yahya

Sansürsüz iddia 9: ''Ara form demek çarpık çurpuk canlılar demek değildir'' iddiasının geçersizliği


Mutasyonların %99 zararlı olduğu gerçeğinin hemen ardından Darwinistleri en fazla çıkmaza sokan ve onlara rahatsızlık veren konulardan bir tanesi de ara form denen hayali fosillerin yokluğudur.

Kendilerini küçük düşüren bu önemli gerçeği bertaraf edebilmek için Darwinistler, ara fosil yokluğuna başka bir yöntemle açıklama getirmeye çabalamış ve “ara fosil aslında sizin sandığınız gibi değil” ifadesini geliştirmişlerdir. Fakat Darwinist taktik her zaman olduğu gibi başarısız kalmıştır.
 


Öncelikle şunu belirtmek gerekir: “Ara form” denen kavram, Darwinistlerin ürettiği bir kavramdır. Darwinistler, iki canlı türü arasında, sayısız başarısız mutasyonun meydana geldiği hayali ara formların olacağı, bu hayali formların büyük bir bölümünün elenip küçük bir bölümünün de yaşamaya devam edeceği gibi bir hikaye üretmişlerdir. Bu hikayeye göre, balığın hayali bir şekilde ayaklara kavuşacağı, sürüngenin kollarının hayali şekilde kanat olacağı bir dönem olmalıdır. İşte bu hayali dönem, fosil kayıtlarında YOKTUR.
 

Dolayısıyla “bizim sandığımız gibi bir ara form kavramı” diye bir şey yoktur. Ara form denen şeyin tüm tarifleri Darwinist kaynaklıdır. Yıllarca paleontologlar, bizzat Darwin’in tarif ettiği ara formu aramış ve bulamamışlardır. Bu tarife göre ara formlar, YAMUK YUMUK, ECİŞ BÜCÜŞ CANLILARDIR. Zaten evrimci tarife göre bunların başka bir şey olmaları mümkün değildir.
 

Eğer evrim teorisi doğru olsaydı, kuşkusuz ki bu hayali ara dönemlerin işaretlerinin fosil kayıtlarında mutlaka bulunması gerekirdi. Bir balığın, evrime göre yüzgeçleri hayali şekilde bacaklara dönüşürken geçirdiği milyonlarca yılın, yani o sözde “ara halinin” fosil kayıtlarında var olması gerekirdi.
 

Mutasyonların %99’unun zararlı olduğu dikkate alınırsa, canlının geçirdiği başarısız aşamaların örneklerinin çok daha bol olması gerekirdi. Başarısız mutasyonların ortaya çıkardığı garip canlılar, dünyanın her yerinde milyonlarca hatta milyarlarca kere bulunmalıydı.
 

Mutasyonların şuursuz ve rastgele süreçler olduğu ve mutlak zarar verdikleri dikkate alınırsa, bahsettiğimiz hayali şekilde başarılı ve hayali şekilde başarısız bütün bu ara formlar, Darwinistler her ne kadar kabul etmek istemeseler de, eciş bücüş, çarpık çurpuk, bacağı kulağından çıkan, yarısı yüzgeç yarısı bacak olan, iki değil üç kulağa sahip... canlılardan oluşmalıydı.
 

Şimdiye dek bulunmuş olan 300 milyondan fazla fosil içinde ise ne böyle çarpık çurpuk bir örnek, ne de evrimcilerin anladığı anlamda bir ara form vardır. Zaten Darwinistleri en fazla rahatsız eden de, fosillerin tümünde var olan düzen, simetri, uyum ve tamlıktır. Bir başka deyişle FOSİLLERİN EVRİMİ İNKAR EDİYOR OLUŞUDUR.
 

Hatırlanacağı gibi Darwin’in de en büyük endişesi, bu “KARMAŞA HALİNDEKİ” ara formların var olmayışı, bunun yerine doğada her şeyin “YERLİ YERİNDE”, YANİ MÜKEMMEL BİR DÜZEN VE SİMETRİ İÇİNDE OLUŞUDUR:
 





Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse, NEDEN SAYISIZ ARA GEÇİŞ FORMUNA RASTLAMIYORUZ? Neden bütün doğa bir KARMAŞA HALİNDE DEĞİL DE, TAM OLARAK TANIMLANMIŞ VE YERLİ YERİNDE?

Charles Darwin, The Origin of Species, s. 172, 280




 


MUTASYONLAR SİMETRİ BİLMEZLER. UYUM, DÜZEN, ALTIN ORAN BİLMEZLER. CANLIYA NEYİN FAYDA GETİRECEĞİNİ HESAP EDEMEZLER. Mutasyonlar şuursuz süreçlerdir. Bir canlıda birbirine simetrik iki göz, iki kulak, birbirine simetrik kalp kapakçıkları, aynı uzunlukta iki bacak oluşturamazlar.
 

İşte bu gerçeğin farkında olan ve ara fosil olmadığını gayet iyi bilen Darwinist katılımcılardan biri Sansürsüz programı sırasında çaresizlikten KENDİSİNİ ARA FORM İLAN ETMİŞTİR.
 

Bu, gerçekten de Darwinistler adına vahim bir durumdur. İdeolojileri uğruna Darwinistler, bilimsel gerçekleri reddetmekten ve kendilerini küçük düşürmekten çekinmemektedirler.
 

Şunu hatırlatmak gerekir ki demagoji, artık komik bir hal de aldığından, insanlar üzerinde eskisi gibi etki bırakmamaktadır. Darwinistlerin bu gerçeğe mutlaka dikkat vermeleri gerekmektedir. Darwin’in kabusu gerçekleşmiştir, FOSİL KAYITLARI EVRİMİ REDDETMİŞTİR.
 


Ara geçiş iddiasının geçersizliği ile ilgili detaylı bilgiler için bkz: http://www.harunyahya.org/evrim/aragecis_acmazi/aragecisacmazi2.html
 

Masaüstü Görünümü