Harun Yahya

İttihad-ı İslam (İslam Birliği)

İTTİHAD-I İSLAM (İSLAM BİRLİĞİ)
Kuran ahlakının tüm dünyaya hakim olması, Kuran-ı Kerim'de haber verilen, Peygamber Efendimiz (sav)'in hadis-i şeriflerinde bildirdiği, İslam alimlerinin de eserlerinde yer verdiği büyük bir müjdedir. Peygamberimiz (sav), Allah'ın Hz. Mehdi'yi vesile kılarak İslam ahlakını tüm dünyaya hakim edeceğini bildirmiştir. Hz. Mehdi'nin Allah'ın izniyle ahir zamanda ortaya çıkacağı ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacağı Peygamber Efendimiz (sav')'in bir hadis-i şerifinde şöyle haber verilmiştir:
Kıyametin kopması için sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa, Allah benim Ehl-i Beytimden (soyumdan) BİR ZATI GÖNDERECEK, yeryüzü zulümle dolduğu gibi, O YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAKTIR.1
Hadislerde ve İslam alimlerinin yorumlarında bildirildiğine göre, İslam ahlakının hakimiyetinin en önemli aşamalarından biri İttihad-ı İslam'ın yani İslam dünyasının birliğinin sağlanmasıdır. Hadislerde haber verildiği üzere Hz. Mehdi'nin zuhuruyla birlikte İslam dünyasındaki dağınıklık son bulacak ve Hz. Mehdi'nin önderliğinde Müslümanlar Kuran ahlakında ittifak edeceklerdir.
Ahir zaman ve Kuran ahlakının dünya hakimiyeti konularına kitaplarında yer veren Bediüzzaman Said Nursi de, İslam Birliği konusu üzerinde önemle durmuştur. Bediüzzaman, Hz. Mehdi'nin İslam Birliği'nin kurulmasına vesile olacağını ifade etmiş, İslam Birliği'nin oluşturulmasını ve İslam ahlakının dünyaya hakim olmasını İslam dünyasının büyük bir bayramı olarak nitelemiştir. Bediüzzaman Said Nursi'nin konuyla ilgili bazı sözleri şöyledir:
Bu zamanın EN BÜYÜK farz VAZİFESİ İTTİHAD-I İSLAM'dır (İslam Birliği'dir).2
... İnşaAllah, alem-i İslamın (İslam aleminin) da BÜYÜK BİR BAYRAMINA YETİŞİRSİNİZ. CEMAHİR-İ MÜTTEFİKA-İ İSLAMİYENİN (İslam cumhuriyetlerinin birleşmesinin) kudsi kanun-u esasiyelerinin (kutsal kanunlarının) menbaı (kaynağı) olan Kur’an-ı Hakim, İSTİKBALE TAM HAKİM OLUP beşeriyete (insanlığa) tam bir bayramı getireceğine ÇOK EMARELER (işaretler) VAR.3
Görüldüğü gibi Bediüzzaman, İslam Birliği'nin sağlanmasını mutlaka yerine getirilmesi gereken önemli bir görev olarak bildirmiştir. Bediüzzaman'ın da ifade ettiği gibi, İslam Birliği'nin gerçekleşeceğine ve Kuran ahlakının yeryüzüne hakim olacağına dair pek çok alamet ve işaret bulunmaktadır. Bu alametler hadis-i şeriflerde detaylı olarak bildirilmiştir. Tüm bu alametlerin tecelli ettiği ve İslam ahlakının dünyaya hakim olmasına vesile olacak mübarek kişi ise, Hz. Mehdi'dir.
Hz. Mehdi'nin Reddedilemeyen Alameti
Hz. Mehdi'nin yerine getireceği görevler, bu kutlu zatın en önemli alametleridir. Mübarek Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bildirdiği gibi, İslam'ın yeryüzüne hakim olmasına vesile olması ise Hz. Mehdi'nin reddedilmesi mümkün olmayan özelliğidir.
Bediüzzaman da eserlerinde, Hz. Mehdi'nin mübarek şahsını belirleyecek nitelikleri detaylı olarak açıklamıştır. Bediüzzaman Said Nursi, Hz. Mehdi'nin görevlerinin neler olacağını anlatırken, İslam Birliği'nin sağlanmasını Hz. Mehdi'nin üç büyük görevinden biri olarak belirtir. Bediüzzaman Said Nursi, Hz. Mehdi'nin bu büyük görevini bir sözünde şöyle açıklamaktadır:
O ZATIN ÜÇÜNCÜ VAZİFESİ, Hilafet-i İslamiye'yi İTTİHAD-I İSLAM'A (İslam Birliği'ne) BİNA EDEREK, İsevi ruhanileriyle ittifak edip DİN-İ İSLAM'A HİZMET ETMEKTİR. Bu vazife, PEK BÜYÜK BİR SALTANAT ve kuvvet ve milyonlar fedakarlarla tatbik edilebilir (uygulanabilir). Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymetdardır, fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şa'şaalı bir tarzda olduğundan umumun ve avamın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar.4
Bediüzzaman'ın belirttiği gibi Hz. Mehdi, önce İslam Birliği'ni tesis edecektir. Sonra, İslam Birliği'nin kuvvet ve desteğini alarak Kuran ahlakını ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetini tüm dünyaya hakim kılacaktır. Bu kutlu görevini yerine getirirken –Allah'ın izniyle– büyük bir güç, kuvvet ve iktidara da sahip olacaktır. Bediüzzaman Said Nursi bir başka sözünde de, bu gerçeği şöyle ifade etmektedir:
BÜYÜK HZ. MEHDİ'NİN ÇOK VAZİFELERİ VAR. VE SİYASET ALEMİNDE, DİYANET ALEMİNDE, SALTANAT ALEMİNDE, MÜCADELE ALEMİNDE ÇOK DAİRELERDE İCRAATLARI OLDUĞU GİBİ...
Görüldüğü gibi Bediüzzaman Said Nursi Hz. Mehdi'nin siyaset, saltanat ve diyanet gibi çok büyük alanlarda görev yapacağını söylemektedir. Hadislerde bulunan bilgilere ve Bediüzzaman'ın açıklamalarına göre Hz. Mehdi, bu büyük alanlarda görev yapacak, İslam Birliği'ni kuracak, materyalizm ve ateizmi fikren yenilgiye uğratacak, manevi değerleri güçlendirecek ve İslam ahlakının tüm dünyaya hakim olmasına vesile olacak mübarek bir şahıstır. Hz. Mehdi'nin asıl alameti, Bediüzzaman'ın da ifade ettiği gibi, İslam Birliği'ni sağlaması ve Kuran ahlakını dünyaya hakim kılmasıdır. Bunun dışındaki diğer alametleri söylemenin, bunların üzerinde durmanın ve yalnızca bunları aramanın bir manası yoktur. Diğer alametler ancak bu büyük alamet gerçekleştiği takdirde anlam kazanır.
Biraz önce de belirttiğimiz gibi İslam ahlakının hakimiyeti Hz. Mehdi'nin reddedilmesi mümkün olmayan alametidir. Bu reddedilmesi mümkün olmayan alamet gerçekleşmediği müddetçe, Hz. Mehdilik makamından ya da Hz. Mehdilik görevinin yerine getirildiğinden bahsedilmesi de mümkün değildir. Hz. Mehdi'nin mübarek şahsı Allah'ın izniyle zuhur ettiği zaman, hadislerde de belirtildiği gibi, Hz. Mehdiliğini iddia etmeyecek ya da bunun propagandasını yapmayacaktır. Hz. Mehdi'nin büyük icraatleri, bu kutlu şahsın ortaya çıktığının en büyük ispatı ve delili olacaktır. Bir hadis-i şerifte, Hz. Mehdi'nin "kendisi istemediği halde, kendisine biat edileceği" bildirilmektedir:
Hz. Mehdi İSTEMEDİĞİ HALDE ONA BİAT EDECEKLERDİR. Daha sonra Hz. Mehdi, onlara iki rekat namaz kıldıracak ve Makam'ın yanında minbere çıkacaktır.5
Hadis-i şerifte Hz. Mehdi'ye kendisi istemediği halde biat edileceğinin bildirilmesi, kendisinin hiçbir zaman Hz. Mehdilik iddiasında bulunmayacağının işaretidir. Hz. Mehdi'de tecelli eden açık alametler ve kendisinin büyük icraatleri onun beklenen mübarek şahıs olduğunu gösterecektir. Kendisi herhangi bir telkin ya da iddiada bulunmayacaktır.
Hadislerde ve İslam alimlerinin eserlerinde bulunan bilgilerin yanı sıra, Kuran-ı Kerim'in birçok ayetinde de Kuran ahlakının yeryüzüne hakim olacağına dair işari manalar bulunmaktadır.
İslam Ahlakının Yeryüzüne Hakim Olacağı Kuran'da Bildirilmiştir
Kuran; hükmü kıyamete kadar geçerli olan, müminlerin hayatının tüm alanlarını kapsayan, Rabbimiz'in her hükmünün eksiksiz yer aldığı mübarek bir kitaptır. Kuran’ın en büyük mucizelerinden biri, ilk vahyin inmesinden bu yana, her asırda yaşayan tüm Müslümanların onda kendi çağlarına bakan işaretler bulmalarıdır. Hadislerde belirtildiğine göre İslam ahlakının dünyaya hakim olması, Peygamberimiz (sav)'in vefatından sonra kıyamete kadar gerçekleşecek olan alametlerin en önemlilerindendir. Kuran'ın Nur Suresi'nin 55. ayetinde de İslam ahlakının yeryüzüne hakim olacağı haber verilmektedir:
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara vaad etmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır.
Ayette bildirildiği gibi, İslam ahlakının hakim olması Rabbimiz'in hükmüdür ve samimi ve şirk koşmadan iman eden kullarına bir vaadidir. Allah'ın izniyle bu hüküm, ahir zamanda Hz. Mehdi vesilesiyle gerçekleşecektir. Ayrıca Kuran'da peygamberler hakkında bilgi verilen pek çok kıssada da İslam ahlakının hakimiyetine ve bu kutlu olaya vesile olacak mübarek şahıs Hz. Mehdi'ye işaret eden ayetler bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav)'in bu önemli konuya Kuran'da işaretler olduğunu bildiren çeşitli hadisleri de vardır. Bu hadislerden biri şu şekildedir:
Hz. Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir.6
Görüldüğü gibi hadis-i şerifte, Kuran'da bildirilen Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman kıssalarının, Hz. Mehdi ve İslam ahlakının hakimiyeti konularıyla bağlantılı olarak düşünülmesi gerektiğine işaret edilmektedir.
Aşağıdaki hadislerde de, Kehf ve Talut kıssalarında Hz. Mehdi'ye ve ahir zamana bakan önemli işaretler olduğu bildirilmektedir:
Ashab-ı Kehf, Hz. Mehdi'nin yardımcıları olacaktır.7
Hz. Mehdi'nin yardımcılarının sayısı Talud ile nehri geçenler kadardır.8
Peygamber Efendimiz (sav)'in, Hz. Mehdi ve yardımcılarıyla ilgili hadislerini çok çeşitli şekillerde anlatabileceği halde, özellikle Kuran kıssalarıyla bağlantı kurarak anlatması son derece önemlidir ve Kuran'da ahir zamana işaret eden birçok ayetin bulunduğunun kuvvetli delillerinden biridir. Hadislerde yer alan ve Kuran-ı Kerim'de işaret edilen bilgilere göre, Hz. Mehdi tıpkı Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn gibi büyük bir güç ve iktidar sahibi olacaktır. Aynı Hz. Zülkarneyn'in Yecüc ve Mecüc fitnesini sona erdirmesi gibi, insanlara büyük bela olan şiddet ve terörü sona erdirecektir. Hz. Süleyman'ın döneminde olduğu gibi, Hz. Mehdi döneminde de sanat ve estetiğe çok önem verilecek, yeryüzü en güzel şekilde imar edilecektir.
Kuran ayetleri ve hadis-i şeriflerde yer alan bilgiler doğrultusunda Hz. Mehdi'nin zuhur edeceği dönemin diğer bazı özellikleri aşağıda detaylı olarak ele alınmıştır.
Hz. Mehdi ve Altınçağ
İslam alimleri, Hz. Mehdi'nin önderliğinde İslam ahlakının yeryüzüne hakim olduğu dönemi "altınçağ" olarak tanımlamışlardır. Hadislerde yer alan bilgilere göre altınçağ, yarım yüzyıldan fazla sürecek "Asr-ı Saadet" benzeri bir dönemdir. Altınçağda, yokluk ve açlık tamamen ortadan kalkacak, her türlü ürün ve mal bolluğu olacak, haksızlıklar ve zulümler sona erecek, yeryüzüne adalet tam anlamıyla hakim olacak, anlaşmazlıklar, şiddet ve çatışmalar son bulacak, barış, huzur ve güvenlik temin edilecek, teknolojik gelişmeler doruğa ulaşacak ve insanlar tüm bu teknolojik gelişmelerden en güzel şekilde faydalanacaklardır.
Kuran ahlakının gereği olarak insanların devlete ve onun birimlerine tam itaatli olmalarıyla toplumda huzur ve sükunet yaşanacaktır.
İnsanlar altınçağda yaşamlarından o kadar memnun olacaklar ki, hadis-i şerifte yer aldığı gibi, bu güzelliklerden daha fazla yararlanmak için Allah'tan ömürlerinin uzatılmasını isteyecekler. Hadiste şu şekilde bildirilmiştir:
Hz. Mehdi’nin zamanında; "Küçükler keşke ben büyük olsaydım, büyükler de keşke ben küçük olsaydım" diye temenni ederler.
Naim, Tavus’dan rivayet etti: Ben Hz. Mehdi’ye yetişene kadar ölmeyeyim istedim. Zira onun döneminde iyi insanlarin iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır. 9
Hz. Mehdi Barış ve Sevgiyle İslam Ahlakını Hakim Kılacaktır
Hadis-i şeriflerde Hz. Mehdi'nin İslam ahlakını barış ve sevgiyle yeryüzüne hakim edeceği bildirilmektedir. Hz. Mehdi, hoşgörü, sabır, merhamet ve sevgiyle insanları sürekli olarak Allah'a bir ve tek olarak iman etmeye davet edecek, onları Kuran ahlakını ve sünneti yaşamaya çağıracaktır. İslam ahlakının dünyaya hakimiyetinin barış içinde olacağı hadislerde şu şekilde haber verilmektedir:
(Hz. Mehdi'nin) Zamanında NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR.10
Hz. Mehdi, Peygamberin yolunda gidecek, UYUYAN KİŞİYİ UYANDIRMAYACAK, KAN DA AKITMAYACAKTIR.11
Hadislerde de belirtildiği gibi Hz. Mehdi tüm dünyaya İslam ahlakını barış yoluyla hakim kılacak, savaş ve şiddetten kaçınacaktır. Hz. Mehdi'nin izleyeceği yol dünya çapında büyük bir kültürel atılımla insanların İslam ahlakına yöneltilmesi olacaktır.
Sevgili Peygamberimiz (sav)'in işaret ettiği Hz. Mehdi'nin, Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn'le olan benzerliklerinden biri de bu konudadır. Kuran ayetlerinde haber verildiği gibi, Hz. Süleyman yaşadığı dönemde çok üstün bir medeniyet oluşturmuş ve hakimiyetini de diplomasiyle, sanatla ve kültürle sağlamıştır.
Çok güçlü, karşı konulamaz ordulara sahip olmasına rağmen, askeri gücünü kullanmamıştır. Kuran'da bildirildiği gibi Hz. Zülkarneyn ise çevresindeki halklar tarafından "yeryüzünde bozgunculuğu ve fitneyi önleyen kişi" olarak tanınmış, insanlara barış ve huzur getiren bir lider olmuştur. Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemleri bu yönüyle Hz. Mehdi'nin dünyaya İslam ahlakını hakim edeceği dönemle çok büyük benzerlikler göstermektedir.
Hz. Mehdi Zulme, Şiddete ve Teröre Son Verecektir
Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi'nin İslam ahlakını yeryüzüne hakim etmesiyle birlikte, ahir zamanın önemli alametlerinden olan kargaşa, çatışma, şiddet, savaş, haksızlıklar ve zulümlerin sona ereceğini bildirmiştir. Hz. Mehdi'nin gelişiyle birlikte yeryüzünde yaşanacak büyük değişimi Peygamber Efendimiz (sav) şöyle müjdelemiştir:
Zulüm ve fıskla dolu olan dünya, O (Hz. Mehdi) GELDİKTEN SONRA ADALETLE DOLUP TAŞACAKTIR.12
Kuran-ı Kerim'de de Rabbimiz'in insanları barışa davet ettiği şu şekilde bildirilmektedir:
Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir... (Yunus Suresi, 25)
Hz. Mehdi de Kuran ahlakının gereği olarak, insanları barışsever olmaya çağıracak, insanları birbirleriyle uzlaştırıp barıştıracaktır. Hadislerde bildirildiğine göre, Hz. Mehdi'nin döneminde yeryüzünde düşmanlık ve kin kalmayacak, şiddet ve terör bitecektir. Konuyla ilgili hadislerden bazıları şöyledir:
(Hz. Mehdi döneminde) Düşmanlık ve kini de kaldıracaktır. Zehirli olan her hayvanın zehri de sökülüp alınacaktır. Hatta küçük oğlan çocuğu, elini yılanın ağzına sokacak da yılan ona zarar vermeyecektir. Kurt, koyun-keçi sürüsü içinde sürünün köpeği gibi olacaktır. KAP SU İLE DOLU OLDUĞU GİBİ YERYÜZÜ BARIŞLA DOLACAKTIR. Din birliği de olacak, artık Allah'tan başkasına tapılmayacaktır. SAVAŞ DA AĞIRLIKLARINI BIRAKACAKTIR.13
Onun (Hz. Mehdi) zamanında KURTLA KOYUN BİRARADA OYNAYACAK, yılanlar çocuklara zarar vermeyecektir...14
Hadislerde de görüldüğü gibi Hz. Mehdi döneminde, aralarında husumet olan halklar arasında çok büyük bir kardeşlik yaşanacak, her türlü kavganın yerini barış, dostluk ve sevgi alacaktır. Bu mübarek şahsın döneminde oluşacak olan mutedil (ılımlı, dengeli), çağdaş, akılcı ve medeni İslam modeli, tüm dünyaya ışık tutacaktır.
Hz. Mehdi Döneminde Bolluk ve Bereket Olacaktır
Hz. Mehdi döneminde, ürünlerde ve mallarda görülmemiş bir bolluk olacağı ve Hz. Mehdi'nin insanlara çok cömert davranacağı hadislerde şu şekilde haber verilmiştir:
Ümmetimden Hz. Mehdi çıkacaktır. Allah-u Teala Hazretleri, İNSANLARI ZENGİN KILMAK İÇİN ONU GÖNDERECEKTİR. O zaman ümmetim NİMETLENECEK, hayvanlar BOLLUK İÇİNDE ve arzın NEBETATI (bitki, yemiş) ÇOK FAZLA olacak, Hz. Mehdi, insanlara eşit şekilde BOL BOL MAL DAĞITACAKTIR.15
... O zaman, yer ve gök ehli, bütün yabani hayvanlar, kuşlar, hatta denizdeki balıklar bile onun hilafetiyle sevineceklerdir. Onun devrinde, AKAN IRMAKLAR BİLE SUYUNU FAZLALAŞTIRACAKTIR. HZ. MEHDİ HAZİNELERİ ÇIKARACAK...16
Hadislerde de görüldüğü gibi, Hz. Mehdi döneminde her alanda büyük bir bolluk ve bereket yaşanacak, insanların çektikleri sıkıntı ve yokluklar tam anlamıyla son bulacaktır.
Hz. Mehdi Döneminde Teknolojinin Tüm İmkanlarından En İyi Şekilde Yararlanılacaktır
Hz. Mehdi döneminde yaşanacak büyük bolluk ve bereketin, insanların refaha kavuşmasının temelinde Hz. Mehdi'nin teknolojinin imkanlarını en iyi şekilde değerlendirmesi olabilir. Bir hadis-i şerifte, Hz. Mehdi dönemindeki bolluk şu şekilde tarif edilmiştir:
İnsanlar bir ölçek buğday ektiklerinde karşılığında yedi yüz ölçek bulacak... İnsan BİR AVUÇ TOHUM ATACAK, YEDİ YÜZ AVUÇ HASAT edecektir... Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek.17
Bu rivayette ahir zamanda modern tarıma geçilmesi, yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi, tohum ıslahı çalışmaları ve yağmur sularının yeni barajlar, göletler yapılarak değerlendirilmesi gibi gelişmeler sonucunda oluşacak üretim artışına dikkat çekiliyor olması muhtemeldir. (Allah-u Alem - En doğrusunu Allah bilir.) Şüphesiz tüm bunlar, teknolojik gelişmelerin neticesinde elde edilen teknik ve yöntemlerdir.
İçinde yaşadığımız yüzyıl teknolojik gelişme açısından dünya tarihinde eşi görülmemiş bir hıza sahne olmuştur. Bundan 100 yıl önce ismi dahi bilinmeyen pek çok teknolojik araç, bugün insanların hayatının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Hatta bundan 5 yıl öncesiyle bugünkü teknoloji arasında dahi büyük farklar vardır. Kuşkusuz tüm bunlar da, içinde bulunduğumuz dönemin özel bir dönem olduğuna işaret etmektedir. Hadislerde yer alan anlatımlardan da anlaşıldığı üzere Hz. Mehdi'nin zuhur etmesiyle birlikte, tüm bu gelişmeler daha da hız kazanacak, teknolojik imkanlar tüm insanların eşit olarak hizmetine sunulacaktır. Tıp, ulaşım, iletişim, tarım, enerji gibi alanlardaki teknolojik ilerlemeler sayesinde insanların en rahat, en konforlu, en güzel şekilde yaşamaları mümkün olacaktır.
Tüm bu bilgiler göstermektedir ki, Hz. Mehdi dönemi, tıpkı Peygamber Efendimiz (sav) döneminde olduğu gibi dünya tarihinin en huzurlu, en güvenli, en görkemli, en rahat ve en konforlu dönemlerinden biri olacaktır.
Sonuç
"Hiç şüphesiz, Biz herşeyi kader ile yarattık." (Kamer Suresi, 49) ayetiyle de buyrulduğu gibi, Rabbimiz herşeyi belirli bir kaderle yaratmıştır. Tüm canlı ve cansız varlıkların kaderi gibi, Hz. Mehdi'nin de kaderi Allah Katında bellidir. Bu mübarek şahsın kimliği, alametleri, ortaya çıkışı, İslam Birliği'ni sağlayışı, İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılışı Allah Katında yaşanmış ve bitmiştir.
Allah, zamandan ve mekandan münezzehtir. İnsanlar ise zamana ve mekana bağımlı olan bir boyutta yaşarlar ve hafızalarına verilen bilgiler olmadan hiçbir şey bilemezler. Örneğin insanların "gelecek" olarak nitelendirdikleri olaylar, Allah dünyadaki imtihan ortamı gereği bu olayları hafızamıza vermediği için "gelecek"tir ve biz bunları bilemeyiz. Ancak geleceğe dair olaylar, insanlar açısından yaşanmamıştır. Yüce Rabbimiz ise zamana ve mekana bağlı değildir ve bunların tümünü yoktan yaratan Kendisi'dir. Bu nedenle Allah için geçmiş, gelecek ve şu an birdir ve hepsi olup bitmiştir. Allah Katında zamanın tek bir an olduğunu, Allah için geçmiş ve gelecek olmadığını Kuran'da bildirilen üsluptan da anlarız. Ahirette insanların Allah'a verecekleri hesabın belirtildiği ayetlerde, geleceğe dair bu olaylar çoktan olup bitmiş gibi bildirilmektedir:
Sur'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp-yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar. (Zümer Suresi, 68)
Dünya üzerinde yaşanmış ve yaşanacak olayların tümü, Yüce Allah'ın belirlediği kader doğrultusunda tek bir anda olup sona ermiştir. Dolayısıyla, Peygamberimiz (sav)'in gelecekte gerçekleşeceğini haber verdiği tüm ahir zaman alametleri aslında o dönemde olup bitmiştir. Yani, Peygamberimiz (sav) döneminde Hz. Mehdi dünyaya gelmiş, yaşamış, tüm faaliyetlerini gerçekleştirmiş ve vefat etmiştir. Hatta Hz. Mehdi'nin yaşamının her anı Hz. Adem zamanında yaşanmış ve bitmiştir. Hz. Musa döneminde, Hz. Yusuf döneminde, Hz. Nuh döneminde, Hz. İsa döneminde de Hz. Mehdi görevini yerine getirmiştir. Rabbimiz'in takdir ettiği vakit geldiğinde, ahir zamanda yaşayan insanlar da bu kutlu olayları izleyecek ve tüm bunlara tanıklık edeceklerdir.
Unutmamak gerekir ki, Rabbimiz kaderde kimi takdir etmişse Hz. Mehdi odur. Hz. Mehdi, Yüce Allah'ın Peygamber Efendimiz (sav)'e 1400 yıl önce bildirdiği, Peygamberimiz (sav)'in fiziksel ve diğer özelliklerini, faaliyetlerini, hizmetlerini ve dünyada bıraktığı etkiyi bildirdiği mübarek kişidir. Bu özelliklerin taklit edilmesi, çaba harcanarak kazanılması kesinlikle mümkün olmadığı gibi, Hz. Mehdi'nin çalışmalarının durdurulması da Allah’ın izni ile imkansızdır. Hz. Mehdi, Sevgili Peygamberimiz (sav)'in de haber verdiği gibi tüm hizmetlerini yerine getirecek ve Allah'ın izniyle Kuran ahlakını tüm dünyaya hakim kılacaktır. Bu, Allah'ın belirlediği bir kaderdir.

NOTLAR:
1 Sünen-i Ebu Davud, 5/92
2 Hutbe-i Şamiye, s. 90
3 Emirdağ Lahikas?-ll, s. 76
4 Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 9
5 El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 34, 50, 44
6 Kıyamet Alametleri, s. 183; El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 32; Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10
7 Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il AhirZaman, s. 59
8 Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17
9 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 17
10 El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 42
11 Kıyamet Alametleri, s. 163
12 El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 20
13 Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab 33, s. 331-335
14 El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43
15 El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23
16 El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s.36
17 El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 24; Kıyamet Alametleri, s. 164

Masaüstü Görünümü