
Ancak bunu yaparken, hayatımızın her anında olduğu gibi, Müslümanların birliğini isterken de izlememiz gereken yol, Allah'ın ve Resulü'nün gösterdiği yol olmalıdır. Allah'ın gösterdiği yoldan başka yola uyanlar, kendi mantıklarına, kendi yorumlarına ve kendilerince günün koşullarına göre bambaşka arayışlar içine girenler, seçtikleri yolun başarıya ulaşmayacağını bilmelidirler. Allah'ın nusreti ve yardımı, Allah'ın yolunu ve Resulullah (as)'ın yolunu izleyenleredir.
Kuran'da hiçbir kavim lidersiz değil, hiçbir kavim şahsı maneviyle idare edilmemiş. Lideri olmayan topluluk olmaz, Müslümanların da lideri olacak.
Adnan Oktar`ın 26 Ekim 2010 tarihli Gaziantep Olay Tv röportajından
Allah tarih boyunca her kavmi lideriyle, önderiyle birlikte yaratmıştır. Bu, Adetullah'ın gereğidir. Hz. Nuh (as), Hz. İbrahim (as), Hz. Musa (as), Hz. Yusuf (as), Hz. İsa (as) ve Hz. Muhammed (sav) döneminde iman edenlerin önderi olarak Allah'ın mübarek elçileri İslam toplumlarının başında olmuştur. Hz. Talut döneminde, Hz. Zülkarneyn döneminde de Müslümanların hep bir lideri olmuştur. Peygamberimiz (sav)'in ardından da Müslümanlar yakın tarihe kadar hiç başsız kalmamışlardır. Bu dönemde Müslümanların manevi bir liderinin olmaması, Allah'ın takdir ettiği Hz. Mehdi (as)'ın geliş alametlerinden birisidir. Ancak Allah kaderde İslam toplumu için bir güzellik takdir etmiş ve manevi önderleri olmadan geçen bu dönemin ardından onları çok üstün ahlaklı, çok mübarek, sevgi ve şefkat dolu, Müslümanlara çok düşkün, hamiyeti İslamiyesi çok kuvvetli bir zatla, yani Hz. Mehdi (as)'la müjdelemiştir. Yaklaşık 1.5 asırdır başsız olan İslam alemi, Allah'ın takdir ettiği kaderin gereği olarak, bu yüzyılda Hz. Mehdi (as)'ın manevi önderliği altında birleşecektir.
Dolayısıyla, Allah'ın emrinin gereği olarak Müslümanların birleşmesini, yani İttihad-ı İslam'ı isteyenler bu birliğin ancak Hz. Mehdi (as) etrafında olması gerektiğini bilmelidirler. İslam alemi kalp ferahlığıyla, sevinçle ve coşkuyla ancak Peygamberimiz (sav)'ın torununun, O'nun mübarek evladının etrafında birleşir. Çünkü bu, tüm Müslümanlara Peygamber Efendimiz (sav)'in Allah'ın vahyiyle bildirdiği hak yoldur.

Oysa İttihad-ı İslam varsa, Hz. Mehdi (as) da mutlaka vardır. Hz. Mehdi (as) varsa, İslam alemi de mutlaka birleşecektir. Bu, Allah'ın Adetullah'ının gereğidir. Allah Peygamberimiz (sav) vesilesiyle, ahir zamanda Müslümanların liderinin Hz. Mehdi (as) olduğunu bildirmiştir. Hz. Mehdi (as) seçimle başa gelecek bir zat değil, Allah'ın takdir ettiği kaderi gereği İslam aleminin kurtuluşuna ve birliğine vesile olan kişidir. Peygamberimiz (sav), "Ahir zamanda benim soyumdan bir zat gelecek, dünyadan zulmü ve haksızlıkları kaldıracak, Müslümanları biraraya getirecek ve esaretten kurtaracaktır" buyurmuştur. Bu, Allah'ın Resulullah (sav)'e vahyidir ve ahir zamanda yaşayan Müslümanlara gösterdiği çözüm yoludur. Eğer Müslümanlar, Allah'ın bildirdiği bu yolu görmezlikten gelir, Allah'ın gelişini müjdelediği Hz. Mehdi (as)'ı yok saymaya yeltenir ve kendi kafalarınca farklı mantıklar geliştirerek hareket ederlerse, bu durumun Allah Katında karşılığı çok büyük olabilir.
Salih müminler, Allah'ın gösterdiği yola tam teslip olup, ahir zamanda yaşıyor olmanın nimetini, güzelliğini ve sevincini yaşayarak bir an önce Hz. Mehdi (as)'ı görmeyi, Hz. Mehdi (as)'ın manevi liderliğinde Müslümanların birleşmesini talep etmelidirler. Unutulmamalıdır ki, bazı kimseler istemeseler de ve hatta tam tersi faaliyette bulunsalar da, inşaAllah, Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecek, Hz. Mehdi (as) önderliğinde İttihad-ı İslam mutlaka sağlanacaktır. Bu yüzyıl, Hz. Mehdi (as) vesilesiyle İslam ahlakının dünyaya hakim olduğu, Allah'ın nurunun tüm dünyayı aydınlattığı yüzyıl olacaktır.