Harun Yahya

Hz. Mehdi (a.s.) insanların Cenneti kazanmalarına vesile olacaktır


Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadislerindeki bilgilere göre Yüce Allah, güzel ahlaktan uzaklaşan insanları, dejenerasyona uğrayan toplumları doğru yola iletmek için ‘Mehdi’, diğer bir ifadeyle ‘doğruya götüren’ sıfatını taşıyan üstün ahlaklı bir kulunu vesile kılacaktır.

Hz. Mehdi (a.s.), Allah’ın izniyle, insanlığın içerisinde bulunduğu tüm bu karışıklıklara, toplumsal sorunlara, sosyal sıkıntılara çözüm getirecektir. Tüm yeryüzüne mutluluk, huzur, barış ve güzel ahlak hakim olurken Hz. Mehdi (a.s.) İslamiyet’i tüm   bozulmalardan, hurafelerden arındırarak gerçek Kuran ahlakının yaşanmasını sağlayacak ve Allah’ın izniyle pek çok insanın cenneti kazanmasına vesile olacaktır.



Hz. Mehdi (a.s.) İnsanların Allah’tan Korkmalarına ve Allah’ı Sevmelerine Vesile Olacaktır



Hz. Mehdi (a.s.) insanların Allah’ın gücünü gereği gibi takdir edip, O’ndan korkup sakınarak güzel ahlak göstermeleri için insanlara Allah’ın gücünün ve yaratışındaki ihtişamın delillerini anlatacak, güzel ve hikmetli anlatımları ile onların Allah’ı severek O’ndan korkup sakınmalarına vesile olacaktır.

Hz.  Ali (r.a.)’dan şöyle rivayet edilmiştir:

ALLAHPERESTLİK NEFSPERESTLİĞE ÇEVRİLDİKTEN SONRA HZ. MEHDİ (A.S.) GELECEK VE NEFSPERESTLİĞİ ALLAHPERESTLİĞE ÇEVİRECEK, KURAN, İNSANLARIN KENDİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNE UYDURULDUKTAN SONRA HZ. MEHDİ (A.S.) GELİP GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ KURAN’A UYDURACAK...“Yeryüzü içinde sakladığı herşeyi onun için çıkaracak bütün imkanlarını ve bereketini onun hizmetine sunacak. İşte o zaman Hz. Mehdi (a.s.) gerçek adaletin nasıl olduğunu, Kitap ve sünneti ihya etmenin ne demek olduğunu size gösterecektir.”  (Nehv-ül Belağa, Feyz-ül İslam Baskısı, sf. 424,425)

Hz. Mehdi (a.s.) Dalalet ve Sapkınlık Kalelerini Yıkacak, İnsanların Tek Allah’a İman Etmelerine Vesile Olacaktır

Hz. Mehdi (a.s.)’ın insanları sakındırdığı en önemli konulardan biri şirktir. Hz. Mehdi (a.s.), insanlara daima Allah’ın tek İlah olduğunu, O’nun dışında hiçbir varlığın hiçbir güce sahip olmadığını anlatacak ve müşrikliğe karşı onları uyaracaktır.

Dünyayı fitne ve düşmanlık sardığında, her yer zulüm, fesad ve yağmayla dolduğunda, DALALET VE İNHİRAF (DOĞRU YOLDAN SAPTIRAN) KALELERİNİ YIKMAK, KARANLIK VE TAŞ KALPLERİ TEVHİD (ALLAH’IN BİRLİĞİ, TEKLİĞİ), İNSANİYET VE ADALET NURUYLA AYDINLATMAK İÇİN ALLAH BÜYÜK İSLAHATÇISINI GÖNDERECEKTİR. (El  Mehdiyy-il Mev’ud, c:1, sf. 310)



Hz. Mehdi (a.s.)’ın Vesilesiyle, Her Yer Allah’a İbadet Edilen Yerler Haline Gelecektir

Hz. Mehdi (a.s.) insanlara her an her yerde Allah’la kesintisiz bağlantı içinde olmalarını, Allah’la sıcak ve samimi bir yakınlık kurmalarını, Allah’a dua edip, tevbe etmeyi ve daima şükür halinde olmaları gerektiğini hatırlatacak, böylece         Allah’ın izniyle dünyanın her yeri ibadethaneye dönüşecektir.

Ebu Basir şöyle diyor: İmam Cafer Sadık (a.s.)’a “Ey Resulullah’ın evladı! Siz Ehl-i Beyt’in Kâimi kimdir?” diye sorduğumda şöyle cevap verdi: ... Hz. Mehdi (a.s.) dünyayı fethedecek, İsa b. Meryem (a.s.) nazil olarak onun arkasında namaz kılacaktır. O ZAMAN YERYÜZÜ ALLAH’IN NURUYLA AYDINLANACAK, ALLAH’TAN BAŞKASINA İBADET EDİLEN HER YER, ALLAH’A İBADET EDİLEN YERLER HALİNE GELECEK; MÜŞRİKLER İSTEMESE DE, DİN O GÜN SADECE         ALLAH’IN DİNİ OLACAKTIR.” (Bihar-ul Envar, c. 51, s. 146)

Hz. Mehdi (a.s.) İnsanlara Kuran’ı ve Kuran’a Uygun Yaşamayı Öğretecektir

“De ki: “İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kuran’ı) hak olarak Rabbinden Ruhu’l-Kudüs indirmiştir.”(Nahl Suresi, 102) ayetinde haber verildiği gibi Hz. Mehdi (a.s.) Kuran’ın insanlar için bir nur ve ruhları için şifa olacağını bildirecek, insanlara Kuran’dan dersler yapacak, herkesin Kuran’ı okuması ve anlaması gerektiğini hatırlatacaktır.  

Hz. Mehdi (a.s.) Kuran’ın Doğru Yorumlanması İçin İlmen Mücadele Edecektir

Resulullah (s.a.v.) Ammar bin Yasir’e şöyle buyurmuştur: “Onun uzun bir gaybeti olacaktır ki, birtakım insanlar bu dönemde imanlarını kaybedecek, diğer bir grubu ise imanlarını koruyacaklardır. O (Hz. Mehdi (a.s.)), ahir zamanda çıkıp yeryüzünü adaletle dolduracaktır. O (Hz. Mehdi (a.s.)), ALLAH’IN KELAMININ TEVİLİ (YORUMU, AÇIKLAMASI) İÇİN SAVAŞACAK, nitekim ben Allah’ın kelamının tenzili (nazil oluşu) için savaştım. Ey Ammar... (O) halkın bana en çok benzeyeni olacaktır.” (Kifayet’ül Eser, İlzam-ün Nasib, c.1, s. 98)

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (Araf Suresi, 157) ayetinde haber verildiği gibi ahir zamanın kutlu şahsı Hz. Mehdi  (a.s.) İslam dinini çeşitli hurafeler, batıl inanç ve uygulamalardan temizleyecektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hadislerinde dini çeşitli hurafelerle zorlaştıran yobaz çevrelerin ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın zorlu bir mücadelesinin olacağı bildirilmiştir. Ancak ayette işaret edildiği gibi  Hz. Mehdi (a.s.) yobaz çevrelerin tüm tepkilerine rağmen aslından uzaklaştırılmış olan din ahlakını özüne döndürecek, İslam dininin kolaylığı ve güzelliğini hatırlatacak böylece insanların Kuran ahlakına göre yaşamalarına vesile olacaktır.



Hz. Mehdi (a.s.) İnsanları Kuran’a Davet Edecek, Gerçek Adaletin Tarafların Haklarını Ayrı Ayrı Gözeterek Sağlanabileceğini Onlara Öğretecektir

Onlar hidayete karşı hevalarına uymak istediklerinde o da (Hz. Mehdi (a.s.) hevaya karşı hidayete uymayı ister. Onlar Kuran’a karşı reylerini isterlerse, o da reye karşı Kuran’a uymayı ister. ...Savaş her yana yayıldığı, diz boyu yükselip şiddetlendiği zaman,... Emir sahibi (Hz. Mehdi (a.s.), onlardan kötülük yapan kimseleri sorguya çekecek; yeryüzü, içinde altın ve gümüş cinsinden ne varsa dışarı atacak, servet ve hazinelerini ona sunacak. O DA (HZ. MEHDİ (A.S.) DA) ADALET NASIL UYGULANIRMIŞ, ONLARA GÖSTERECEK; KİTAB’A VE SÜNNETE TEKRAR HAYAT VERECEK. ... (Nehcül belage, 138. Hutbe)

Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet olunan bu hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhurunun ardından dünya çapında büyük bir etki oluşturacağı belirtilmiştir. Hz. Mehdi (a.s.) tükenmeyen bir okyanusa benzeyen Kuran’ı Kerim’i tüm dünyaya yayacak, Kuran ahlakını insanlar arasında benimsetip etkili kılmaya vesile olacaktır. Hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ın Kuran ahlakını dünya çapında benimsetmedeki başarısı Resulullah (s.a.v.)’in dilinden her zamanki mükemmelliğiyle ifade edilmiştir.

Hz. Mehdi (a.s.) İnsanları En Doğru, İsabetli, Makul, Mantıklı, Tutarlı ve Akıllı Şekilde Davranmaya Teşvik Edecektir

İmam Muhammed Bakır (a.s.) da buyurmuştur ki: Kaimimiz (HZ. MEHDİ) KIYAM EDİNCE KULLARIN BAŞINA ELİNİ SÜRECEK VE ONLARIN DAĞINIK FİKİRLERİNİ BİR YERE TOPLAYACAKTIR. ONLARI BİR HEDEFE DOĞRU YÖNELTECEK ve onlarda beğenilmiş ahlakı kemal haddine (mükemmellik seviyesine)  ulaştıracaktır. (Bihur-ul Envar, c. 52, s. 336)

Hz. Mehdi (a.s.), İnkarcı Cereyanları ve Bidatleri İslam Dininden Uzaklaştıracak, İnsanları Allah’a İmana Davet Edecektir

Resulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor: “HER ZAMANDA ÜMMETİM İÇİN EHL-İ BEYT’İMDEN BİR ADİL VARDIR. ONLAR, SAPITANLARIN TAHRİFLERİNİ, BATIL EHLİNİN BATILINI, CAHİLLERİN YORUMUNU BU DİNDEN UZAKLAŞTIRIRLAR, duyun ki doğrusu sizin imamlarınız sizi Allah’a götüren elçilerdir, öyleyse iyi bakın ki sizin elçileriniz kimlerdir.” (Savaik’ul Muhrika, İbn-i Hacer, s. 148, Muhammediyye mat. Ve s. 90, Meymeniye mat. Mısır. / Yenabi’ul Mevedde, Kunduzi Hanefi, s. 226, 326, 327, Haydariye mat. S. 191, 271, 273 ve 297, İstanbul. / Zehair’ül Ukba, Muhibbiddin Taberi Şafii, s.17)

Peygamberimiz (s.a.v) hadis-i şerifinde her asırda seyyidler arasından adaletle hükmeden bir kişi bulunacağını bildirmiştir. Bu kişiler kendi asırlarında hakim olan batıl cereyan ne ise onunla fikri mücadele içinde olacaklar ve insanları din ahlakını yaşamaya davet edeceklerdir. O dönemde toplumlar üzerinde etkili olan batıl din (materyalizm, ateizm, putperestlik, Darwinizm) hangisi ise onunla veya hepsi birarada ise hepsi ile fikri mücadele yapacaklardır. Hicri 1400’de bu fikri mücadeleyi yapacak ve insanları hak yola davet edecek seyyid, Hz. Mehdi (a.s.) olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) hem Darwinizm ve materyalizm putunu fikren yerle bir edecek hem de bazı  yobaz kişilerin dine dahil ettikleri her türlü batıl izahı dinden uzaklaştırarak, din ahlakının Peygamberimiz (s.a.v.) dönemindeki gibi yaşanmasını sağlayacaktır. Üstad Said Nursi Hazretleri Hz. Mehdi (a.s.)’ın bu fikri mücadelesini şu şekilde açıklamaktadır:

Birincisi: ...Fen ve felsefenin tasallutiyle (tesiriyle) ve MADİYYUN (MADDECİLİK) VE TABİYYUN (TABİATÇİLİK İNANCININ) BEŞER İÇİNDE İNTİSAR ETMESİYLE (YAYILMASIYLA) HER ŞEYDEN EVVEL FELSEFEYİ VE MADDİYUN FİKRİNİ (MADDECİ DÜŞÜNCEYİ) TAM SUSTURACAK BİR TARZDA İMANI KURTARMAKTIR. .” (Emirdağ Lahikası, mektup sf. 337)

Hz. Mehdi (a.s.) birinci vazifesi olarak maddiyun yani materyalizm, tabiyyun yani Darwinizm ile fikri bir mücadele yapacak ve bu iki inkarcı akımı tam olarak fikren geçersiz hale getirerek, insanların Allah’a kesin olarak iman etmesine vesile olacaktır. 



Hz. Mehdi (a.s.) Gece İbadeti (Dersleri) ile İnsanların Akıllarının Artmasına, Olgunlaşıp, Temizlenmesine Vesile Olacaktır

“Doğrusu gece neşesi (gece ibadeti, insanın iç dünyasında uyandırdığı) etki bakımından daha kuvvetli, okumak bakımından daha sağlamdır.” (Müzemmil Suresi, 6) ayetinde haber verildiği gibi Hz. Mehdi (a.s.)’ın geceleri yapacağı dersler ve tebliğ gücüyle insanlar  devletine, milletine, dinine ve bütün insanlığa faydalı hale gelecektir. Önceleri cahil, cimri ve korkak olan bir insan, ahir zamanın büyük mürşidi (doğru yolu gösteren kişisi) Hz. Mehdi (a.s.)’ın tebliği ve eğitimiyle bilgili, cömert ve cesur bir hale gelecek; insanların şahsiyeti Yüce Allah’ın razı olacağı biçimde değişecektir.

“... (ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) LÜTFU SAYESİNDE) GECE CAHİL, KORKAK VE CİMRİ OLAN KİŞİ SABAHA BİLGİLİ, CESUR VE CÖMERT OLACAKTIR. (Allah’ın) yardımı onun (Hz. Mehdi (a.s.)’nin) önünde yürüyecektir… Allah’ın elçisinin adımlarını izleyecektir ve hiç hata yapmayacaktır; O ((Hz. Mehdi (a.s.)) görmeden onu destekleyen bir melek olacaktır, bezgini ayağa kaldıracak ve zayıfa yardımcı olacaktır, eylemleri sözlerine göre olacaktır ve sözleri amellerine göre olacaktır… (Al-Futuhatu’l Makkiyah, s. 6)

Peygamberimiz (s.a.v.)’in gece ibadet etmesi gibi, Hz. Mehdi (a.s.) ve talebeleri de tebliğ faaliyetlerini yalnızca gündüz değil; internet, televizyon ve radyo gibi araçlarla gece de sürdüreceklerdir.

Nuaym bin Hammad, Ebu Cafer’den şöyle rivayet etmiştir: ... (HZ. MEHDİ (A.S.)) GECELERİ İBADETLE MEŞGUL OLUP, gündüzleri gizli olacak... (Ukayli “En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Hz. Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal”)

 “GECELERİNİ KONFOR İÇERİSİNDE GEÇİRMEK YERİNE ONLAR (HZ. MEHDİ (A.S.) VE TALEBELERİ) RABLERİNE İBADET EDEREK GEÇİRECEKLERDİR.” (Mikyaal al-Makaarem, cilt 1, s. 65)



Hz. Mehdi (a.s.) İnsanların Akıllarının Artmasına Vesile Olacaktır

Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhurunun ardından ona abi olan insanlar üzerinde samimiyet ve akıl artışı olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) insanların ahlak ve kişilik olarak olgunlaşmalarına vesile olacak bu gelişme sonucunda ise insanların Allah’ın ayetlerini anlama güçlerini ve anlayışlarını güçlendirecektir. 

İmam Bakır (a.s.) şöyle buyurmuştur:  “KAİMİMİZ (HZ. MEHDİ (A.S.)) KIYAM EDİNCE ELİNİ KULLARIN BAŞININ ÜSTÜNE KOYAR, BÖYLECE AKILLARINI BİR ARAYA TOPLAR GELİŞİMLERİNİ KEMALE ERDİRİR. ALLAH GÖRÜŞLERİNİ VE DUYUŞLARINI GÜÇLENDİRİR. ÖYLE Kİ KENDİLERİYLE KAİM (HZ. MEHDİ) ARASINDA HİÇ BİR ÖRTÜ/ENGEL KALMAZ…”(Yevm’ul-Halas, s. 269)

“Hz. Mehdi (a.s.)’ın tebliğ yöntemi insanların kalplerinin  derinliklerine işleyen ve Allah’a en samimi kalple yönelten türden olacak. Dinden uzaklaşmış olanlar ibadetlerine, tatminkarlığa ve güvenliğe geri dönecekler.” (İkdud Durar, sayfa.156, Bihar- ül Envar, Cilt 53, s. 36 ve 280) hadisinde belirtildiği gibi, Hz. Mehdi (a.s.) İslam ahlakını anlatırken son derece samimi bir yöntem kullanacaktır. Allah Hz. Mehdi (a.s.)’ın samimiyetini de vesile ederek “Hadi” sıfatıyla tecelli edecek ve insanları hidayete erdirecektir. Hz. Mehdi (a.s.)’ın devrinde insanlar halis bir kalple Allah’a iman edecekler ve imanı zayıflamış kişilerin de yeniden imanları güçlenecektir. Hz. Mehdi (a.s.)’ın İslam ahlakını anlatım şeklindeki samimiyetin özellikle dikkat çekmesinin nedenlerinden biri de, Hz. Mehdi (a.s.)’ın yaşadığı dönemde insanların genel olarak samimiyetten uzak bir tavır içinde olmalarıdır. Peygamberimiz (s.a.v.) ayrıca iman eden kişilerin kalplerinin tatmin olacağına ve güvenlik ortamının oluşacağına da dikkat çekmiştir.

Allah Nasıl Tüm Organlar İçin Kalbi İmam Kılmışsa Hz. Mehdi (a.s.) da Ahir Zamanda İman Edenlerin Önderi Olacaktır

Ebu Abdullah (İmam Cafer-i Sadık[a.s]) buyurdu ki: “Ey Hişam! Bana Amr bin Ubeyd’e ne yaptığını ve ona nasıl bir soru sorduğunu haber ver. Hişam (Sorulan bu soru üzerine Amr bin Ubeyd ile aralarında geçen diyaloğu anlattı) dedi ki: Yoksa Allah; kalbi, bedenin diğer organlarının kuşkularını gidermek için mi var etmiştir? (Amr bin Ubeyd) Dedi ki: “Evet!”  Hişam dedi ki: “Allah Tebareke ve Teala senin bedeninin organlarını kendi başlarına bırakmamış, onlara doğruyu belirginleştiren, kuşkulu şeylerle ilgili kesin inancı ortaya koyan bir imam var etmiştir. Bunu yapan Allah, bütün insanları, şaşkınlıklar, kuşkular ve ihtilaflar içerisinde bırakır mı? Onlar için başvuracakları, kuşkuları için çözüm yolları arayacakları, şaşkınlıklarını bertaraf etmesi için sığınacakları bir İmam tayin etmez mi? Senin organlarının şaşkınlığını ve kuşkularını gidermek için başvuracağı bir imam tayin ederken, bütün insanları şaşkınlık ve kuşkular içerisinde unutur mu? Ebu Abdullah (İmam Cafer-i Sadık[a.s]),güldü ve şöyle dedi: “Ey Hişam! Bunları sana kim öğretti? Dedim ki: “Bunları senden öğrenerek bir araya getirdim. İmam buyurdu ki: “Allah’a yemin ederim ki bu, İbrahim ve Musa’nın suhuflarında yer alan gerçeklerdir.” (Usul-i Kafi,Yakub bin İshak El Kuleyni,Cilt 1, Sayfa 229)



Ahir Zamanda İnsanlar Hz. Mehdi (a.s.)’ın Çevresinde Toplanacaklardır

Müminlerin bir kimseyi sevmede gözettikleri ölçü, o kişinin Allah’a olan yakınlığı, sevgisi, korkusu ve bağlılığıdır. Bu nedenle, Rabbimiz’in sıfatları en çok kimde tecelli ediyorsa, müminler tarafından en çok sevilen, saygı duyulan kişi o olur. Nitekim, Allah’ın elçileri, Yüce          Allah’ın sıfatlarının en fazla tecelli ettiği, takvaca en üstün ahlakı gösteren kişiler olmuştur. Peygamberimiz (s.a.v.), ahir zamanda Hz. Mehdi (a.s.)’ın, dönemin en sevilen şahsı olacağına işaret etmiş ve insanların ona duydukları sevgi sebebiyle etrafında toplanıp ona güven ve saygıyla bağlanacaklarını bildirmiştir.

“Onun (Hz. Mehdi (a.s.)’ın) zamanı ulaştığında, ... İNSANLAR SONBAHARIN BULUT PARÇALARI GİBİ ONUN ETRAFINA TOPLANIR.” (Nech-ül Belağa İlginç Sözler 1)

Hz. Mehdi (a.s.) Hikmetli Konuşmaları, Olayların Özüne İnen Anlatımlarıyla Tanınacaktır

Yüce Allah tüm elçilerine olduğu gibi Hz. Mehdi (a.s.)’a da konuşmalarında hikmet ve anlatım çarpıcılığı vermiştir. Bu anlatım sebebiyle insanların dikkatlerini açacak, onların gafletten uyanmalarını sağlayacak, en iyi bildikleri ama üzerinde hiç düşünmedikleri konular üzerinde düşünmelerine, gerçeklerin çok açık olarak görülmesine vesile  olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.)’ın en kısa, en özlü ama en anlaşılır ve etkileyici şekliyle anlatım yapacağı Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in pek çok hadisinde belirtilmiştir. 

HZ. MEHDİ (A.S.)) HİKMET ZIRHINI BÜRÜNDÜ, ONU BÜTÜN ADABIYLA; TEVECCÜH, MARİFET VE FERAGATLE KUŞANDI.Hikmet onun nezdinde yitiği, hep istediği ihtiyacıdır. ... (Nech-ül Belağa 182. Hutbe)

Hz. Mehdi (a.s.) Gerçek Tevrat’ı Çıkarır ve Bir Musevi Cemaati Onun Vesilesiyle Müslüman Olur

“Ona Mehdi denilmesinin sebebi şudur. O, Yahudilerin hac yaptığı Şam dağlarından bir dağın içindeki TEVRAT’A DAİR KİTAPLARI ÇIKARIR VEYAHUDİLERDEN BİR CEMAAT ONUN ELİNDE MÜSLÜMAN OLUR.” (İmam-ı Suyuti)

Hz. Mehdi (a.s.)’ın Üzerinde, Allah’ın “Hadi”; “Hidayet Veren” İsminin Bereketi Olacak ve Hz. Mehdi (a.s.), Tüm Dünyanın Hidayetine Vesile Olacaktır

Peygamberlerin insanların hidayetlerine vesile olma vasıfları vardır. Allah’ın onlara lütfettiği mucizeler ve harikalarla, imanlarının gücünü gösteren manevi derinlik ve halle insanların hidayetlerine vesile olurlar. Peygamberler gibi tarih boyunca gelmiş müceddidlerin, müçtehidlerin de insanların hidayetine vesile olma vasıfları vardır. Benzer manevi hal ve özellik Hz. Mehdi (a.s.)’ın da üzerinde olacaktır. “Hz. Mehdi” ismi, “hidayete ulaştıran” anlamındadır. Allah’ın “Hadi” yani “Hidayet veren, doğru yola ulaştıran” ismi, Hz. Mehdi (a.s.)’da yoğun olarak tecelli edecektir. Hz. Mehdi (a.s.)’ın üzerinde, Allah’ın ‘’Hadi’’; ‘’hidayet veren’’ isminin bereketi olacağı, içinde bulunduğumuz ahir zamanda tüm insanların hidayetine vesile olacağı hadislerde de haber verilmiştir:

HZ. MEHDİ (A.S.), HİDAYET MEŞALESİYLE ALEMDE DOLAŞIR VE SALİHLER GİBİ YAŞAR. (El-Mehdiyy-il Mev’ud, c. 1, s. 281-282 ve 266 ve 300)

Di’bel meşhur şiirlerini İmam Rıza’nın (a.s.) yanında okuduktan sonra şöyle dedi: “Hz. Mehdi mutlaka kıyam edecek: Allah’ın isim ve bereketiyle zuhur edecek” (Yani İmamın kıyamı kesindir.) O, Allah’ın ismi ve bereketiyle kıyam edecektir. (Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s.197)



Adnan Oktar 29 Ocak 2011 tarihli  Aba TV ve Kocaeli TV röportajında Allah Hadi ismiyle tecelli ettiğinde insanların Hz. Mehdi (a.s.)’a karşı ruhlarında bir eğilim ve muhabbet olacağını şöyle anlatmıştır

ADNAN OKTAR: Allah, ahir zamanda insanlara ‘Hadi’ ismiyle tecelli ediyor. Karmaşık bir şey yok. Yeni nesil, eski nesil diye fark etmez.  Allah’ın kulları hep aynıdır, yaşına göre insanlara Allah muamele yapmaz. Yaşına, kilosuna göre değildir. Bir tane ruh vardır, O ruhun da yaşı yoktur. O ruh her zaman yaklaşık 33 yaşındadır. İnsanın ruhu, hiçbir şekilde değişikliğe uğramaz. Beden şekilden şekle girer, o önemli değil, ama ruh sürekli sabittir. Dolayısıyla ruh yaşını esas alırız biz Müslüman olarak. Dolayısıyla Müslüman için yaşlı, genç ayrımı yoktur. Ruh olgunlaşabilir sadece. Mesela, “kırk yaş olgunluk çağıdır” diyor, Cenab-ı Allah. Kırk yaşına doğru olgunlaşır insan; tecrübe, bilgi ve görgüsüne dayalı olarak. Allah ‘Hadi’ ismiyle tecelli edip, insanlara hidayet veriyor. Mehdiliğin zıll ve gölgesi dünyayı kapladı. Mehdiyet ile insanlar bir şekilde muhatap olurlar; istesin veya istemesin. Şeytanla da bir şekilde muhatap olurlar. Mesela şeytan onların karşısına insan olarak çıkar, haberleri olmaz. Hz. Mehdi (a.s.) da onların karşısına insan olarak çıkar, haberleri olmaz. Hz. Mehdi (a.s.)’ın yüzüyle karşılaştığında haberi olmadan feyz alır ve hal alır, farkına varmaz o,  adeta manevi bir bağ oluşur. Bir elektrik bağı oluşur ve sürekli onun etki alanına girer, Hz. Mehdi (a.s.)’ın etki alanına girer. Şeytanla bağlantısı olan da sürekli şeytanın etki alanına girer, kurtulamaz ondan, yani şeytanla bağlantıya geçtiğinde. Allah, ‘Hadi’ ismiyle tecelli ettiğinde insanların Mehdi (a.s.)’a karşı ruhlarında bir eğilim ve muhabbet olur. Tanısın veya tanımasın Mehdi (a.s.)’ın etkisi altında kalırlar. Adamın Mehdi (a.s.)’ı tanıması şart değil. Onun elektriği, onun feyzi bir şekilde onu bulur. Veyahut herhangi bir şekilde yüzüyle karşılaşması, herhangi bir şekilde bakışlarıyla karşılaşması yeterli olur ve ondan sonra onun etki alanına girer, bir daha da çıkmaz, sonuna kadar da öyle gider. Mesela Peygamber Efendimiz (s.a.v)’de öyle oluyordu. Tek kere karşılaştığında, bir kere baktığında hemen Peygamberimiz (s.a.v)’in etki alanına giriyorlardı. Bir daha etkilenmez artık şeytandan. Allah, ‘Hadi’ ismiyle tecelli ettiyse bir insana, simasını bir kere 50 metreden bile görmüş olsa yeterlidir o ve sahabi olur ondan sonra, inşaAllah. 

Masaüstü Görünümü