Harun Yahya

RAMAZAN 2006 - 17. Gün






Mübarek Ramazan'ın 17. günü...  



 

 


 









 
Bir Ayet


Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür.

(İnsan Suresi, 9)










 


 
 
 


 









 
Bir Hadis

“Allah'a ve ahirete inanan ya hayır konuşsun ya sükut etsin.”

(Hz. Muhammed (sav))











 


 
İslam Ahlakı :
 


 

ALLAH'IN EMİR VE TAVSİYELERİNDEKİ KOLAYLIK MÜMİNLER İÇİN BİR RAHMETTİR

Allah Kuran'da bildirdiği hükümleri her şart ve ortamda, her insanın rahatlıkla uygulayabileceği şekilde kolaylaştırmıştır. Örneğin Allah rızık olarak insanlara çok fazla nimet vermiştir. Renk renk meyveler, çeşit çeşit yiyecekler, sebzeler, etler, içecekler, yemişler. Bunların her biri insanların hizmetine sunulmuştur. Ve Allah "Sana, kendilerine neyin helal kılındığını sorarlar. De ki: "Bütün temiz şeyler size helal kılındı..." (Maide Suresi, 4) ayetiyle, insanlara bütün temiz yiyeceklerin helal kılındığını bildirmiştir. Allah'ın insanlara haram kıldığını bildirdiği yiyecekler ise, ölü eti, kan, domuz eti gibi zaten insanlar için temiz olmayan ve zararlı yiyeceklerdir. (Enam Suresi, 145)
Allah Kuran'da yasaklanan yiyeceklerden bahsederken insanın başına gelebilecek her türlü durumda nasıl davranması gerektiğini de açıklamıştır. Bu konudaki bazı ayetler şöyledir:
Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer O'na kulluk ediyorsanız Allah'ın nimetine şükredin. O, size ancak ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilmiş olan (hayvan)ı haram kıldı. Fakat kim mecbur kalırsa, saldırmamak ve sınırı aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Nahl Suresi, 114-115)
Bu ayetin ardından Allah'ın bağışlayan ve esirgeyen olduğunun hatırlatılması da müminler için bir rahatlık ve müjdedir. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. Hata yapabilir, unutabilir, dalabilir, iradesiz davranabilir. Ancak, Allah, insana, samimi olarak tevbe ettiğinde kendisini bağışlayacağını ve esirgeyeceğini bildirmektedir.
Allah günde 5 vakit namaz ibadetini yerine getiren mümine de birçok kolaylık sağlamıştır. Örneğin bir insanın abdest almak için su bulamaması durumuna karşın Allah "teyemmüm etme"yi yol olarak göstermiştir ki, teyemmüm her koşulda kolaylıkla yerine getirilebilir. (Maide Suresi, 6)
Allah Müslümanlara Ramazan ayı içerisinde oruç tutmalarını emretmiştir. Ancak Allah, ayetleriyle istisnai durumları yani hastalık, yolculuk durumlarını da açıklayarak insanlar için kolaylık dilediğini bir kez daha bildirmiştir. (Bakara Suresi, 185)
Allah'ın hükümlerle ilgili ayetlerde, insanlar için kolaylık dilediğini bildirmesi, dinin kolaylığının düşünülerek anlaşılması gerektiğini de göstermektedir. Zorluk yaşayacaklarını zannederek, ibadetlerini yerine getirmekten kaçınanlar büyük bir yanılgı içindedirler ve dini yanlış tanımaktadırlar.
Kuran'da bildirildiği gibi Rahman ve Rahim olan Allah dinini son derece kolay kılmıştır. İslam dini, her zaman için ve her konuda kolaylık dinidir. İnsan samimi dindar olmaya, şükredici bir kul olmaya niyet ettiğinde, din ahlakını yaşama konusunda hiçbir zorlukla karşılaşmayacaktır.





 


 
Darwinizm'in Sahtekarlıkları:
 


 

ARA FORM OLARAK GÖSTERİLMEK İSTENEN BİR İNSAN IRKI: NEANDERTALLER
Evrimciler tarafından "insanın ilkel atası" olarak gösterilmeye çalışılan Neandertallerin, sadece kaybolmuş bir insan ırkı olduğu bugün artık kesin olarak ortaya çıkmıştır.
Neandertaller bundan 100 bin yıl önce Avrupa'da aniden ortaya çıkmış ve yaklaşık 35 bin yıl önce de yine hızlı ve sessiz bir biçimde yok olmuş -ya da diğer ırklarla karışarak asimile olmuş- insanlardır. Günümüz insanından tek farkları, iskeletlerinin biraz daha güçlü ve kafatası büyüklüğü ortalamalarının biraz daha yüksek olmasıdır. Neandertaller bir insan ırkıdır ve bugün artık bu gerçek hemen herkes tarafından kabul edilmektedir.
Evrimciler bu insanları "ilkel bir tür" olarak göstermek için çok çabalamışlar, ama bütün bulgular Neandertal insanının bugün sokakta yürüyen herhangi bir "yapılı" insandan daha farklı olmadığını göstermiştir.
Neandertal, en çok günümüzde soğuk iklimlerde yaşamakta olan eskimolarla benzerlik göstermektedir. Bulgular, Neandertaller'in ölülerini gömdüklerini, çeşitli müzik aletleri yaptıklarını ve aynı dönemde yaşamış Homo sapiens sapienslerle beraber, gelişmiş bir kültürü paylaştıklarını açıkça göstermektedir. Bu konuda önde gelen bir otorite sayılan New Mexico Üniversitesi'nden paleoantropolog Erik Trinkaus şöyle yazar:

"Neandertal kalıntıları ve modern insan kemikleri arasında yapılan ayrıntılı karşılaştırmalar göstermektedir ki, Neandertaller'in anatomisinde, ya da hareket, alet kullanımı, zeka seviyesi veya konuşma kabiliyeti gibi özelliklerinde modern insanlardan aşağı sayılabilecek hiçbir şey yoktur." (Erik Trinkaus, "Hard Times Among the Neanderthals", Natural History, Vol 87, Aralık 1978, s. 10; R. L. Holloway, "The Neanderthal Brain: What Was Primitive", American Journal of Physical Anthropology Supplement, Vol 12, 1991, s. 94)

Bugün artık Neandertallerin günümüz insanının soyu tükenmiş bir ırkından başka bir şey olmadığı bilim adamları ve araştırmacılar tarafından anlaşılmıştır. Böylece, evrimcilerin yıllarca insanın sözde evriminin bir halkası olarak göstermeye çalıştıkları sahte bir delilleri daha yok olmuştur..



 


 
Ahir Zamandan İşaretler :
 


 



ANARŞİ VE KARGAŞA GÜNLERİ
Kıyametin hemen yakınında anarşi ve kargaşa günleri vardır.
(Suyuti, Cami'üs Sagir, 3/211)
Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği ahir zaman alametlerinden biri de anarşi ve çatışmaların yaygınlaşmasıdır.
Anarşi ve çatışma, geride bıraktığımız yüzyılın en belirgin özelliklerinden biridir. İç savaşlar, ihtilal ve ayaklanmalar binlerce insanın hayatına mal olmuş, güvenlik ve huzur insanların en büyük özlemlerinden biri haline gelmiştir. Kimi Afrika ülkelerinde bir türlü son bulmayan iç savaşlar, başta Güney Amerika olmak üzere bazı ülkelerde yaşanan ihtilal ve ayaklanmalar, Güney Asya'da yaşanan çatışma ve savaşlar, Ortadoğu'da yaşanan gerginlikler bu kargaşanın sadece bilinen belli başlı örnekleridir.
Bununla birlikte özellikle son on yılda terör yaygınlaşmış, Amerika'dan Asya'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada, pek çok ülke terörist saldırıların mağduru olmuştur. Sivil ve masum insanları hedef alan terör, insanların korkulu rüyası haline gelmekte, anarşi ve kargaşa insanlarda tedirginliğe neden olmaktadır.
www.kiyametalametleri.com


 


 
Yaratılış Delilleri:
 


 

KUŞLARDAKİ KUSURSUZ DENGE SİSTEMİ
Allah tüm canlılar gibi kuşları da kusursuz bir biçimde yaratmıştır. Bu gerçek, her detayda kendini belli eder. Kuşların vücutları uçuştaki muhtemel bir dengesizliği engellemek için özel bir tasarımla var edilmiştir. Hayvanın uçuş sırasında öne doğru eğikleşmesini engellemek için, kafası özel olarak hafif kılınmıştır: Ortalama bir kuşun kafasının ağırlığı, vücut ağırlığının yalnızca %1'ini oluşturur. Tüylerin aerodinamik yapısı da kuşların denge sistemindeki önemli bir özelliktir. Özellikle kanat ve kuyruk bölgelerindeki tüyler, kuşa çok etkili bir denge sistemi sağlar. Bu özellikler, bir doğanın (falcon pereginus) saatte 384 km. hızla avına dalarken, hiçbir şekilde dengesini yitirmemesini sağlar. Tüm bu detaylar Allah'ın kusursuz yaratışının birer delili ve iman edenlerin düşünüp, Allah'ın sonsuz ilmini görmeleri için de birer yoldur.




 


 
Peygamberimiz(sav)'in Mucizeleri:
 


 

İMAN ETMEYENLERİN PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İ ÖLDÜREMEMELERİ
Peygamberimiz (sav)'in hakka ve doğruya olan daveti, haksızlık ve zulümden menfaat sağlayan, makam ve mevkilerini kaybetmekten korkan birtakım kimselerin, Efendimiz (sav) ve beraberindeki müminler aleyhinde çeşitli tuzaklar kurmalarına neden olmuştur. Çünkü Peygamberimiz (sav)'in anlattığı gerçekler onların sahip oldukları dünyevi menfaatlerin büyük çoğunluğunun bir anda değerini kaybetmesine neden oluyordu. Kibirli oldukları için de o zamana kadar taptıkları putlara bağlılıkta direniyorlar, inandıkları batıl değerlerden taviz vermek istemiyorlardı. Bunun yerine kendilerince Peygamberimiz (sav)'i ya dininden vazgeçirmek ya da öldürmek konusunda aralarında görüşüyorlardı. İman etmeyenlerin ve müşriklerin kurdukları bu planlar bir Kuran ayetinde şu şekilde haber verilmiştir:
Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı. Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu. Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır. (Enfal Suresi, 30)
Ayet-i kerimede de buyrulduğu gibi, Rabbimiz düzen kurucuların en hayırlısıdır ve onların tüm tuzaklarından Sevgili Peygamber Efendimiz (sav)'i koruyup temize çıkarmıştır. Allah'ın "... onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır." (Al-i İmran Suresi, 120) ayetinin bir hükmü olarak mucizevi şekilde Peygamberimiz (sav)'e de hiçbir zarar verememişlerdir.
Maddi ve manevi her türlü teklife rağmen Peygamber Efendimiz (sav) Allah'ın ayetlerini anlatma konusunda son derece kararlı bir tutum içinde olmuş, aldığı yoğun tehditleri hiçbir zaman dikkate almamıştır. Peygamberimiz (sav) Allah'ın rızasını herşeyden üstün tutan, Allah'ın rahmetini ve cennetini asıl karşılık olarak gören, çok güçlü imana sahip bir Müslümandır. Hiçbir dünyevi teklif, makam, para onu asla etkilemez. Zaten Allah böyle kutlu bir elçisi için dünyada da engin bir mülk ve fetih nasip etmiştir, Allah'ın ahiret hayatında hazırladığı karşılık ise hiç şüphesiz daha büyük olacaktır.
Müşrikler ve iman etmeyenler bu hain planları uygulayabilecek hem maddi hem manevi imkanlara sahip olmalarına rağmen hiçbir zaman başarılı olamamışlardır. Çünkü Peygamber Efendimiz (sav) Yüce Allah'ın koruması altında hareket eden mübarek bir şahıstır. Hadislerde Peygamberimiz (sav)'in, kendisini öldürmek için tüm kabilelerden genç, güçlü ve silahlı kişilerin ayarlandığı anlatılmaktadır. Bu kişilerin yanı sıra Peygamberimiz (sav)'i kılıçla öldürmeye gelen çok sayıda gönüllü de vardır. Hadislerde bu kişilerin hep birlikte, aynı anda Hz. Muhammed (sav)'e saldırarak onu öldürmelerinin planlandığı aktarılır. Buna rağmen Peygamberimiz (sav)'in öldürülememesi, Allah'ın, iman etmeyenlerin ve müşriklerin tuzaklarını her defasında boşa çıkarması Peygamberimiz (sav)'in yaşadığı çok büyük mucizelerdendir.
Çok cesur ve yiğit bir insan olan Peygamberimiz (sav) sıcak savaşlara da bizzat katılmış, düşmanlarıyla birebir karşı karşıya gelmiştir. Savaşlarda en ön saflarda yer almasına rağmen yine öldürülememiş, Allah'tan bir mucize olarak hiçbir zarara uğramadan geriye dönmüştür. İnkarcılar savaş dışında kimi zaman ellerine başka fırsatlar geçse de yine bu mübarek insanı öldürememişlerdir. Peygamberimiz (sav)'in görevini tamamlamadan, hem de çok büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmasına rağmen ölmemesi elbette çok büyük bir mucizedir.






 
Yaşayan Fosiller Evrimi Yalanlıyor:
 


 

190 MİLYON YIL ÖNCESİNE AİT TİMSAH FOSİLİ


Timsahlar yaşayan fosil örneklerinden biridir. Bütün vücut yapıları eksiksiz bir biçimde aniden ortaya çıkmış ve yüz milyon yılı aşkın bir süredir hiçbir değişim geçirmeden günümüze ulaşmışlardır. Bu fosil Asya'da Mezozoik zaman, Kretase döneminde bulunmuştur. Resimdeki 190 milyon yıllık timsahla, günümüzdekiler arasında bir fark olmaması, bu gerçeği bir kez daha vurgulamaktadır.
Herşeyi yoktan yaratmaya gücü yeten Allah, her bir canlıyı en kompleks ve üstün özellikleriyle dilediği zamanda ve dilediği şekilde yaratmaya kadirdir. Darwinizm, bu gerçek karşısında tümüyle çöküntüye uğramıştır.

www.yasayanfosiller.com





 
Günün İnternet Sitesi
 


 

DÜNYA SAVAŞLARI. COM
www.dunyasavaslari.com

Son yıllarda ne kadar çok savaşa şahit olduğumuzu hiç düşündünüz mü? Özellikle de geride toplam 65 milyon ölü bırakan I. ve II. Dünya Savaşlarını...
Peki dünya nasıl oldu da bu denli büyük bir cinnete sürüklenebildi? İnsanlar nasıl oldu da göz göre göre, hem kendi milletlerinden, hem de diğer milletlerden askerleri, kadınları hatta çocukları göz kırpmadan öldürür oldular? Bu vahşetin ardındaki felsefe nedir? İnsanları bu denli körleştiren, acımasız yapan nedir?
İşte Harun Yahya'nın eserlerinden faydalanılarak hazırlanan www.dunyasavaslari.com sitesi, sizlere bu önemli soruların cevaplarını açıklıyor. I. ve II. Dünya savaşlarının, Nazi vahşetinin perde arkasını, savaşların kanlı ideolojilerini gözler önüne seriyor. Siteden ayrıca "Dünya Savaşlarının Perde Arkası" adlı belgesel filme, www.IslamTeroruLanetler.com, www.DinsizliginKabusu.com, www.FilistinZulmu.com gibi savaşların korkunç yüzlerini ele alan ve insanlığı savaşlardan, terörden kurtarmanın yollarını açıklayan sitelere de kolayca ulaşabiliyorsunuz.
Dünya savaşlarının gerçek sebebini ve savaşların sona ermesi için ne yapılması gerektiğini öğrenmek için bu siteyi mutlaka herkes ziyaret etmeli!




Masaüstü Görünümü